- GENEL AÇIKLAMALAR ve KORUNAN HUKUKSAL YARAR:
Zimmet suçu ve cezası, Türk Ceza Kanunu’muzun ‘Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler’ kenar başlıklı dördüncü kısmın; ‘Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar’ kenar başlıklı birinci bölümünde ‘İrtikap, Rüşvet, Nüfuz Ticareti, Görevi Kötüye Kullanma, Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması, Kamu Görevlisinin Ticareti, Kamu Görevinin Terki veya Yapılmaması, Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf, Kamu Görevinin Usulsüz Olarak Üstlenilmesi, Özel İşaret ve Kıyafetleri Usulsüz kullanma, Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma’ suçları ile birlikte düzenlenmiştir.
Zimmet suçunun cezası nedir? Zimmet suçunun cezası, beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.
Zimmet suçu ile birden fazla hukuksal yarar korunmaya çalışılmıştır. Kamu görevi yapmakla yükümlü olan kamu görevlilerinin doğruluğu, dürüstlüğü ve bu kişilerin devlete olan aidiyet hisleri kuvvetlendirilerek vatandaşın devlet organlarına olan güven ve ihtimamı korunmaya çalışılmıştır. Bankacılık Kanunu 160. Maddede düzenlenen zimmet suçu açısından da bankalara olan güvenin, bankaların itibarının ve mali menfaatlerinin korunduğu söylenebilir.

- SUÇUN MADDİ UNSURLARI (Fail, Mağdur, Fiil, Netice, Nedensellik Bağı)
- Fail ve Mağdur:
Zimmet suçu, ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilen fail bakımından özgü nitelikte bir suçtur. ‘Kamu görevlisi’ terimi TCK madde 6’ da tanımlanmıştır. Kamu görevlisi olmayan kişi, ancak failin bu sıfatını bilerek suça iştirak etmesi durumunda, TCK 40. Madde, madde 40/Fıkra 2 gereği azmettiren ya da yardım eden sıfatıyla sorumlu tutulabilir.
Tanımlar – Madde 6/ c bendi :
c) Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi
Bu bakımdan kamusal faaliyetin yürütülmesine sürekli veya süresiz olması fark etmeksizin atama veya seçilme yolu ile ya da diğer herhangi bir yol ile katılan kişiler kamu görevlisidirler. Esasında kamu görevlisi olmayan ancak özel kanunlarında ‘kamu görevlisi’ gibi sorumlu olacağı yazılı olan kişiler de Türk Ceza Kanunu bakımından kamu görevlisi olarak kabul edilecektirler.
Zimmet suçunun failinin yalnızca kamu görevlisi olabileceğinden bahsettik. Bu bakımdan kamu görevlisi olmayan kişinin, kendisine zilyetliği devredilen mal üzerinde tasarrufta bulunması halinde zimmet suçu değil; güveni kötüye kullanma suçu oluşacaktır.
Diğer yandan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160. Maddesi gereğince görevi nedeniyle kendisine devredilmiş olunan veya koruma veya gözetimi ile yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları da zimmet suçunun faili olabilecektir. Bunun sonucunda özel veya devlet bankası olmalarına bakılmaksızın bankada çalışan herkesin cezai sorumluluğu 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndaki zimmet suçuna ilişkin hükümlere göre belirlenecektir.
Bankacılık Kanunu gibi başkaca diğer özel kanunlarda, failin kamu görevlisi olmamasına rağmen zimmet suçundan sorumlu olacağı düzenlenmiş olabilir.

- Fiil, Netice, Nedensellik Bağı:
Zimmet – Madde 247:
(1) Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.
Zimmet suçu nedir? Zimmet suçu; kamu görevlisinin, ‘görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş’ olan veya ‘koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı’ ‘kendisinin mal edinmesi veya başkasının mal edinmesini sağlaması’ olarak tanımlanabilir.
Zimmet suçunun düzenlendiği 247. Maddede geçen ‘mal’ teriminden, ‘’para, para yerine geçen evrak veya senet ve diğer mallar’’ anlaşılmalıdır. Zira Bankacılık Kanunu’nun 160. Maddesi de ‘mal’ terimine aynı anlamı yüklemektedir. Bu bakımdan misli veya gayri misli, maddi varlığa sahip ve ekonomik değer taşıyan her türlü şey ‘mal’ kavramı içerisinde düşünülebilir. Maddi varlığa sahip olmayan edinimler, zimmet suçunun konusunu oluşturmayacaktır. Örneğin, orduda görevli üst rütbeli bir askerin emrine atanmış daha az rütbeli bir şoförü, ailesinin şahsi ulaşım işleri için kullanmasında zimmet suçu değil olsa olsa görevi kötüye kullanma suçu oluşacaktır.
Zimmet suçunun oluşması bakımından, yukarıda tanımını yaptığımız malvarlığı değerlerinin mutlaka devlete ait olması gerekmemektedir. Bu bakımdan bireylere ait değerlerin bir kamu görevlisi tarafından mal edinilmesi halinde de suç tamamlanmış sayılacaktır.
Zimmet suçu; kamu görevlisinin, ‘görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş’ olan veya ‘koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı’ ‘kendisinin mal edinmesi veya başkasının mal edinmesini sağlaması’ olarak tanımlanabilir.

- Kamu Görevlisinin Görevi Nedeniyle Zilyetliği Kendisine Devredilmiş Olması:
Zimmet suçunun oluşabilmesi için malın kamu görevlisine görevi nedeniyle devredilmiş olması gerekmektedir. Kamu görevlisi failin, fiili tasarrufu altında bulunan mal ile ilgili olarak, bağımsız şekilde tasarruf etme yetkisinin bulunmalıdır. Zilyetliğin kamu görevlisine mutlaka fiili anlamda tesis edilmiş olmasına gerek yoktur. Bu açıdan, resmi bir teslim işlemi yapılmamış olsa da, malın kamu görevlisinin fiili egemenlik alanına bırakılmış olması halinde zimmet suçu gerçekleşebilir. Ayrıca, kamu görevlisinin aldatması olmaksızın, zilyetliği onun lehine hata ile tesisi halinde de zimmet suçu oluşabilir.
- Kamu Görevlisinin Koruma ve Gözetimiyle Yükümlü Olduğu Mal:
Kamu görevlisinin koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu mal deyiminden, suç konusu malın faile korunması amacı ile bırakılmış olmasını; gözetimle yükümlü olunması halinden ise faile malın zilyetliğinin bırakılmaksızın, bu malların kullanılmaları veya sarfı işlemlerinde denetim imkanlarına sahip olmalarının anlaşılması gerekir. Her iki halde de, fail olan kamu görevlisinin malın kaybına yer vermemek konusunda genel bir görevinin olması gerekir. Fail, kendisine korumak veya gözetmekle yükümlü olması için hangi mal teslim edilmiş ise, o mal ile ilgili zimmet suçunu işleyebilir.
Zimmet suçunun işlenebilmesi için, failin kamu görevlisi olması yeterli olmayıp, mal kendisine muhakkak görevi gereği teslim edilmiş olmalıdır. Görevlendirmenin kanunla yapılmış olunabileceği gibi usulüne uygun yapılmış bir idari işlemle de yapılması mümkündür. Görev tanımı itibari ile, suç konusu olan mal, eğer hiçbir zaman kendisinin hakimiyetine girmeyecekti ise ama hatır veya kendisine duyulan fazlaca güvenden dolayı o malı elinin hakimiyeti altında bulundurduğu esnada mal edinmiş ise bu halde zimmet suçu değil güveni kötüye kullanma suçu oluşacaktır. Örneğin, doğalgaz fatura işlemlerinin ödendiği bir veznedar komşusuna, sabahleyin yatırması için fatura ücretinin gece elden verilmesi halinde bu parayı mal edinen veznedar zimmet suçundan değil; güveni kötüye kullanma suçundan sorumlu olacaktır.
Zimmet suçundan söz edebilmek için, kamu görevlisine mal rızaen devredilmiş olunmalıdır. Eğer, zimmet suçunun konusu olan mal, kamu görevlisinin icbar derecesindeki zorlaması veya kandırması ile ele geçirilmiş ise oluşacak suç zimmet suçu değil, icbar suretiyle irtikap veya dolandırıcılık suçudur.
- Zimmet Suçunda Kamu Görevlisinin Kendisinin Mal Edinmesi veya Başkasının Mal Edinmesini Sağlaması:
Kamu görevlisinin kendisinin mal edinmesi veya başkasının mal edinmesini sağlaması söz konusu malı ‘zimmetine geçirme’ olarak anlaşılması gerekmektedir. Fail, suça konu olan malın özgülendiği amacın dışına çıkararak, kendisinin veya üçüncü bir kişinin malvarlığına aktarmakta; mal üzerinde, kendisine veriliş amacı ile bağdaşmayacak türden tasarruflarda bulunmaktadır. Kısacası zilyetliği mülkiyete dönüştürmektedir.
Ancak, dikkat edilmelidir ki zilyetliği kendisine devredilmiş malı kötü yönetim sonucunda veya takdir haklarını kötü yönde kullanma sonucunda savurgan davranılması, devletin tasarrufunun düşünülmeden lüks sayılabilecek tarzda iş ve işlemler yapılması gibi hareketler zimmet suçuna sebebiyet vermez. Örneğin, az nüfusun yaşadığı bir şehre kat ve kat fazla insan sayısının gözetilip hedeflendiği bir havaalanı inşa etmek gibi. Yine aynı şekilde belirli bir kamu görevinin yerine getirilmesi için görevliye bırakılan şeyin, başka bir kamu görevinin yerine getirilmesi için kullanılması halinde zimmet suçu oluşmayacaktır. Örneğin, yol yapım için belediye bünyesinde var olan bir birime ayrılan bütçenin park ve bahçe yapımında kullanılması halinde kişi kendi yararına harcama yapmadığından olsa olsa TCK 257. Maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu oluşacaktır.
Zimmet suçunun konusu olan malda, eğer geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere tasarrufta bulunulmuş ise buna ‘kullanma zimmeti’ denir ve verilecek ceza yarı oranına kadar indirilecektir. Fail, kullanma zimmeti suçunda, suça konu malvarlığı değerini kalıcı olarak mal edinmemekte, yalnızca geçici bir süre için kullanmak istemektedir.

- ZİMMET SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
- Suçun Hileli Davranışlar ile İşlenmesi (TCK 247. Madde/ 2.Fıkra):
Zimmet suçunun açığa çıkmamasını sağlamak için failin hileli davranışlara başvurması halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır. Aynı düzenleme, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160. Maddesinde de bulunmaktadır. Yargıtay’a göre, kullanılan hile belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırmalıdır. Kullanılan hile ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve yanıltma sonucu kandırıcı davranışlarla yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Basit bir yalan hileli davranış olarak kabul edilemez. Hileli davranışın zimmet suçunun oluşumundan önce veya sonra olması önem taşımaz. Önemli olan tek husus, zimmet suçunun işlendiğinin açığa çıkarılmasından önce bu hileli davranışların sergilenmiş olmasıdır.
- Malın Değerinin Azlığı (TCK 249. Madde):
Daha az cezayı gerektiren hal – 249. Madde:
(1) Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu Zimmet – 160. Madde/ 6. Fıkra:
(6)Zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.
Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, faile verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir. Malın değeri, suçun işlendiği tarihteki paranın satın alma gücü ve suçun işlendiği tarihteki ekonomik şartlar dikkate alınarak belirlenir. Eğer suç, zincirleme şekilde işlenmiş ise malın değerinin tespitinde malın toplam değerine göre suç konusu değerin azlığı veya çokluğu tespit edilecektir.

- SUÇUN MANEVİ UNSURLARI (Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir)
- Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir:
Zimmet suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Bunun sonucu olarak, kamu görevlisinin, görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş malı veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı; dikkatsizliği, bilgisizliği veya acemiliği ile yani kısacası taksiri ile azaltması veya kayba uğratması halinde zimmet suçundan kast unsuru eksikliği nedeniyle cezalandırılmayacaktır. Bu durumun ortaya çıkmasını önlemek için daha sonradan hileli davranışlara başvursa dahi durum değişmeyecektir.
SUÇUN ÖZELLİK ARZ EDEN DİĞER HUSUSLARI (Teşebbüs, İçtima, İştirak)
- Hukuka Uygunluk Sebepleri, Teşebbüs, İçtima, İştirak:
Zimmet suçunun konusunun malvarlığı değerleri olduğunu daha öne söylemiştik. Bu bakımdan çok küçük ekonomik değerlere sahip kalem, kağıt, silgi gibi eşyaların mal edinilmesi hoş görülebilir sınırlar içerisinde kabul edilmeli ve fail zimmet suçundan cezalandırılmamalıdır.
Zimmet suçunun hangi anda tamamlandığı konusunda öğretide tartışmalar mevcuttur. Ancak bu sorunun cevabı misli ve gayri misli eşya ayrımı yapılarak verilebilir. Misli eşyalarda zimmet suçu, failin suç konusu eşyayı mal edinmesi ile tamamlanırken gayri misli eşyalarda ise suç konusu malın geri verilmesi gereken zamanda geri verilmemesi ile tamamlanır.
Zimmet suçu, TCK 257. Maddede düzenlenmiş bulunan görevi kullanma suçuna nazaran özel hüküm niteliğinde olduğundan failin sadece zimmet suçundan cezalandırılması ile yetinilecektir.
Aynı suç işleme kararı altında birden fazla zimmet suçu işlenirse zincirleme suç hükümleri (TCK 43. Madde) uygulanacak olup fail tek bir zimmet suçu cezası alacak olup, cezası arttırılacaktır.
Zimmet suçu ancak özel faillik sıfatına sahip olan kamu görevlileri tarafından işlenebildiğine göre, bu suça iştirak eden kamu görevlisi olmayan kişiler ancak azmettiren veya yardım eden sıfatları ile sorumlu olacaktırlar.

- ZİMMET SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK HALİ (TCK 248. Madde)
Zimmet suçu bakımından kanunda etkin pişmanlık halleri düzenlenmiş bulunmaktadır. Etkin pişmanlık, failin, suç işlemeyi tamamladıktan sonra pişmanlık hissi ile ortaya koyduğu bazı eylemler sonucunda cezasında yapılacak indirimlerin düzenlendiği hükümlerdir. Zimmet suçu bakımından TCK 248. Maddede düzenlenmiştir.
Etkin pişmanlık – Madde 248:
(1) Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir.
(2) Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir.
Zimmet suçunda etkin pişmanlık ile kullanma zimmeti birbirinden farklıdır. Kullanma zimmetinde, mal kullanıldıktan sonra iade edilmek maksadıyla alınmaktayken etkin pişmanlık halinde ise suçun konusu olan şey mal edinmek üzere alınmakta ancak suç tamamlandıktan sonra pişmanlık duyularak iade edilmektedir.
Zimmet suçunun tamamlanmasından sonra ancak soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilirken; kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. En nihayetinde etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir.
Yapılacak ödeme, failin pişmanlığının bir sonucu olmalıdır. Eğer yapılan ödeme, üçüncü kişi tarafından gerçekleştiriliyor ise, bunun failin pişmanlığı ile ve failin bilgi ve arzusuna dayalı olması gerekmektedir.
Zimmet suçunda etkin pişmanlık halinde uygulanacak indirim oranları, etkin pişmanlık sonucunda zararın giderilmesinin hangi aşamada gerçekleştiğine göre değişiklik göstermektedir. Kanunda soruşturma başlamadan önce yapılacak ödeme, soruşturma aşaması başlanmış ancak kovuşturma aşamasına geçilmemiş dönemde yapılacak ödeme ve son olarak da hükümden önce yapılacak ödeme şeklinde üç farklı zaman dilimi öngörülmüştür. Hüküm, ilk derece mahkemesinde verilen kararın tefhim ve tebliğinden önceki zaman dilimini ifade etmektedir.

- ZİMMET SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
- (Yargıtay 5. CD-K.2018/465).
- Zimmet Suçu
- TCK 247. Madde
Sanıklar … ve …‘i denetlemekle görevli olan sanıklardan sanık …‘un 58, sanık …‘in 47, sanık …‘in 64 ve sanık …‘un 16 adet usulsüz havale ödeme işlemine onay verdikleri, ayrıca gün sonunda söz konusu havale ödeme belgelerindeki bilgilerle, MERNİS’ten alınan ve havale ödeme belgelerine eklenmesi gereken kimlik bilgilerini içeren belgeleri kontrol etmedikleri, bu şekilde denetim görevini ihmal ederek zimmet suçunun işlenmesine imkân sağladıkları gözetilmeden, TCK’nın 251/2. maddesi gereğince mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 5. CD-K.2018/465).
- (Y7CD, 24.03.2004-2003-15830/4092)
- Zimmet Suçu
- TCK 247. Madde
Zimmetin normal denetim ve bankada mevcut kayıt ve belgelerin karşılaştırılması ve kontrolü sonucu tespit edilip edilemeyeceği, suçun banka dışı araştırmayı gerektirecek derecede bankayı aldatıcı ve fiilin açığa çıkmasını engelleyecek her türlü hileli faaliyette bulunmak suretiyle işlenip işlenmediği hususlarında konusunda uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak eylemin basit ya da nitelikli zimmet vasfında olup olmadığının tayin ve takdiri gerekir”, (Y7CD, 24.03.2004-2003-15830/4092)
- (YCGK, 27.03.2018-5-557/124)
- Zimmet Suçu
- TCK 247. Madde
“Hilenin aldatıcı nitelikte ve zimmet olgusunun sonradan anlaşılmasının önüne geçilmesine yönelik olması ve bunu sağlamaya elverişli nitelikte bulunması gerekir. 765 Sayılı TCK’nun 202. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan dairesini aldatacak ibaresine, maddede yer verilmeyerek nitelikli zimmet suçunun uygulama alanı genişletilmiş, böylece hileli davranışların olağan ve basit bir denetim, araştırma ve karşılaştırma ile ilk bakışta kolayca ve kesin bir biçimde anlaşılabilecek nitelikte olmamak şartıyla, zimmet veya miktarının kurum içi kayıtlardan ortaya çıkarılması hâlinde de eylemin nitelikli zimmet olarak kabulü mümkün hâle gelmiştir”, (YCGK, 27.03.2018-5-557/124)

- İLETİŞİMİNİZ HALİNDE ANTORYUM HUKUK BÜROSU ve CEZA AVUKATI ÇALIŞANLARI OLARAK CEZA DOSYALARINIZDA; SORUŞTURMA AŞAMASINDAN MAHKEME SÜRECİNE KADAR HER AŞAMADA SİZİ TEMSİL ETMEYE VE HUKUKİ DESTEK ve DANIŞMANLIK HİZMETİ SUNMAYA HAZIRIZ. ANTORYUM HUKUK BÜROSU OLARAK AVUKAT-MÜVEKKİL ARASINDA KURULAN VEKALET İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYOR, VEKİLLE DUYULAN GÜVENİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ.
- DETAYLI BİLGİ İÇİN İLETİŞİM:☎️ 0534-419-19-91