- TUTUKLAMA KARARI NEDİR?
Tutuklama kararı, ceza yargılaması sırasında bir kişinin kaçma, delilleri yok etme, tanıkları etkileme gibi ihtimallere karşı, mahkeme veya hakim tarafından özgürlüğünün kısıtlanarak cezaevine gönderilmesine karar verilmesidir. Bu karar, bir koruma tedbiridir; yani suçluluğu kesinleşmemiş bir kişiye yönelik geçici bir önlemdir.
Tutuklama Kararının Özellikleri:
- Yetkili makam: Sulh ceza hâkimi veya mahkeme tarafından verilir.
- Geçici niteliktedir: Kişinin suçlu olduğu anlamına gelmez.
- Sebep gerektirir: Kuvvetli suç şüphesi, kaçma veya delilleri yok etme tehlikesi gibi gerekçelere dayanmalıdır.
- Alternatifler değerlendirilmelidir: Adli kontrol gibi daha hafif önlemler yeterliyse tutuklama kararı verilmemelidir.
- İtiraz edilebilir: Karara karşı, üst mahkemeye itiraz edilebilir.
Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) Göre Tutuklama Şartları:
- Kuvvetli suç şüphesinin varlığı
- Bir tutuklama nedeninin bulunması (CMK m.100)
- Kaçma şüphesi
- Delilleri yok etme, gizleme, değiştirme ihtimali
- Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapma ihtimali
- Orantılılık ilkesi: Suçun önemiyle orantılı ve zorunlu olmalı.
Tutuklama kararının hukuki güvence altında olması, kişi hak ve özgürlüklerinin korunması açısından büyük önem taşır.

- TUTUKLAMA KARARINI KİM VERİR?
Tutuklama kararını, sulh ceza hâkimi verir.
Detaylı Açıklama:
- Soruşturma aşamasında (yani dava açılmadan önce):
Tutuklama kararı, cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından verilir.
Örneğin: Savcı bir şüpheli hakkında delil karartma riski olduğunu düşünüyorsa, sulh ceza hâkimine başvurur. - Kovuşturma aşamasında (yani dava açıldıktan sonra):
Tutuklama kararı, davaya bakan mahkeme (genellikle ceza mahkemesi) tarafından verilir.
Unutulmaması Gerekenler:
- Cumhuriyet savcısı tutuklama kararı veremez, sadece talepte bulunabilir.
- Polis veya jandarma tutuklama yetkisine sahip değildir. Ancak kişiyi gözaltına alabilir ve savcıya sevk eder.
- Tutuklama kararına karşı itiraz hakkı vardır. Bu itiraz, bir üst sulh ceza hâkimliğine yapılır.
- TUTUKLAMA KARARI ŞARTLARI NELERDİR?
Tutuklama kararı verilmesi için bazı yasal şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Bu şartlar, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesi ve devamında düzenlenmiştir.
🔹 1. Kuvvetli Suç Şüphesinin Bulunması
Tutuklanacak kişi hakkında, işlediği iddia edilen suça dair kuvvetli şüpheyi gösteren somut deliller olmalıdır.
- Örneğin: Tanık beyanları, kamera kayıtları, parmak izi gibi deliller.
🔹 2. Tutuklama Nedenlerinin Varlığı (CMK m.100/2)
Aşağıdaki durumlardan en az biri bulunmalıdır:
- Kaçma şüphesi
- Saklanma veya delilleri yok etme/gizleme ihtimali
- Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapma tehlikesi
🔹 3. Orantılılık İlkesi
Tutuklama, ancak işlenen suçun önemi ve cezanın ağırlığıyla orantılı olmalıdır.
- Hafif suçlarda veya kısa süreli cezayı gerektiren fiillerde tutuklama uygun görülmez.
🔹 4. Alternatif Tedbirlerin Yetersiz Olması
Tutuklama kararı, adli kontrol gibi daha hafif koruma tedbirlerinin yetersiz kalacağı durumlarda verilebilir.
🔹 5. Katalog Suçlar (Varsayılabilir tutuklama nedeni)
Aşağıdaki suçlarda tutuklama için tutuklama nedeninin var olduğu kabul edilir (CMK m.100/3):
- Adam öldürme
- Uyuşturucu ticareti
- Cinsel istismar
- Yağma (gasp)
- Terör suçları
vb.
Özetle:
🔸 Suç şüphesi +
🔸 Tutuklama nedeni +
🔸 Orantılılık +
🔸 Alternatif tedbirlerin yetersizliği = Tutuklama kararı verilebilir

- TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZ NASIL YAPILIR?
Tutuklama kararına itiraz, Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre yasal bir haktır ve belirli usullere göre yapılır. Bu süreçte kişi ya da avukatı, tutuklama kararının yeniden değerlendirilmesini talep eder.
🔹 TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZIN USULÜ (CMK m.101 ve m.268)
1. İtiraz Süresi:
- 7 gün içinde yapılmalıdır.
- Süre, tutuklama kararının şüpheliye veya sanığa tebliğ edildiği gün başlar.
2. İtiraz Nereye Yapılır?
- Tutuklama kararını veren sulh ceza hâkimliğinden bir sonraki nöbetçi sulh ceza hâkimliğine yapılır.
- Yani aynı yerde görev yapan başka bir sulh ceza hâkimi itirazı değerlendirir.
3. İtirazı Kim Yapabilir?
- Tutuklanan kişi (şüpheli veya sanık)
- Müdafi (avukat)
- Yasal temsilci (örneğin veli ya da vasisi)
4. Nasıl Yapılır?
- Yazılı dilekçeyle ya da hâkim önünde sözlü beyanla yapılabilir.
- Dilekçede, tutuklama kararının neden hukuka aykırı olduğu ve neden kaldırılması gerektiği açıklanmalıdır.
5. İtirazın İncelenmesi:
- Hâkim, dosya üzerinden karar verir. Duruşma yapılmaz.
- Kabul ederse kişi tahliye edilir, reddederse kişi tutuklu kalır.
- İtiraz üzerine verilen karara karşı ikinci kez itiraz edilemez.
🔸 Örnek:
Tutuklama gerekçesi olarak “kaçma şüphesi” gösterilmiş, ancak kişinin sabit adresi, işi ve ailesi varsa; avukatı, bunları dilekçede belirterek kararın haksız olduğunu savunabilir.

- TUTUKLAMA KARARINA KİMLER İTİRAZ EDEBİLİR?
Tutuklama kararına şu kişiler itiraz edebilir:
🔹 1. Şüpheli veya Sanık
- Karar kendisine karşı verilmişse, doğrudan kendisi itiraz edebilir.
- Gözaltında veya tutuklu olan kişi, cezaevinden dilekçe yazarak itirazını iletebilir.
🔹 2. Müdafi (Avukat)
- Şüpheli ya da sanığın avukatı, onun adına itiraz başvurusunda bulunabilir.
- Vekâletname şartı aranmaz; müdafilik görevi yeterlidir.
🔹 3. Yasal Temsilci
- Şüpheli ya da sanık reşit değilse (örneğin 18 yaşından küçükse)
→ Velisi veya vasisi de tutuklama kararına itiraz edebilir.
🔹 4. Cumhuriyet Savcısı (Bazı durumlarda)
- Savcı, kişinin tutuklanmasına değil de serbest bırakılmasına karar verilmişse, buna karşı itiraz edebilir.
(Yani kişi lehine değil, aleyhine karar varsa savcı da itiraz edebilir.)
📌 Not:
İtiraz hakkı, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK m.268) ile güvence altına alınmıştır.
İtiraz dilekçesi, kişinin kendisi tarafından yazılabileceği gibi avukatı aracılığıyla da sunulabilir.

- TUTUKLAMA KARARINA İTİRAZ NEREYE YAPILIR?
Tutuklama kararına itiraz, kararı veren mahkemeden bir üst sulh ceza hâkimliğine yapılır.
🔹 Nereye Yapılır?
- Kararı veren sulh ceza hâkimliğine başvurulur, ancak itirazı o değil, aynı yerdeki bir başka sulh ceza hâkimliği (nöbetçi veya bir üst numaralı) değerlendirir.
📌 Örnek:
- 1. Sulh Ceza Hâkimliği tutuklama kararı verdiyse,
- İtiraz dilekçesi yine 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne verilir,
- Ama dilekçeyi 2. Sulh Ceza Hâkimliği inceleyip karar verir.
🔹 İtiraz Nereye Sunulur?
- Elden adliyeye giderek yazı işleri müdürlüğüne teslim edilir,
- Veya avukat aracılığıyla UYAP (Ulusal Yargı Ağı) üzerinden gönderilebilir,
- Cezaevindeki kişi, cezaevi yönetimi aracılığıyla da itirazını iletebilir.
🔸 Hatırlatma:
İtiraz süresi 7 gündür ve kararın şüpheliye/sanıya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar.

- TUTUKLULUK SÜRESİ AZAMİ KAÇ YILDIR?
- Soruşturma evresinde tutukluluk süresi, asliye ceza mahkemesinin konusunu teşkil eden suçlar bakımından altı ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemez. Ancak, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu olarak işlenen suçlar bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olup, gerekçesi gösterilerek altı ay daha uzatılabilir.
- Kovuşturma evresinde ise genel tutukluluk süresi asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından 1 yıl iken ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar açısından ise 2 yıldır. Zorunluluk halinin söz konusu olduğu hallerde ve gerekçesinin de gösterilmesi halinde bu süre asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar açısından 6 ay; ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar açısından ise 3 yıl uzatılabilir. Uzatma süresi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez. Yani, bu suçlarda toplam tutukluluk süresi 7 yıldır.

- TUTUKLAMA KARARININ İŞLEVİ NEDİR?
Tutuklama kararının işlevselliği , ceza yargılamasında yargılamanın sağlıklı bir şekilde sağlanması ve adaletin yerine getirilmesini sağlamak. Bu karar, ceza yargılamasında delillerin, suçun aydınlatılması ve sanığın adaletten kaçmasını engellemek için bir koruma tedbiri olarak uygulanır.
Tutuklama Kararının Temel İşlevleri
- Kuvvetli Suç Şüphesine Dayanan Durumlarda Koruma Sağlamak
- Şüpheli veya sanığın suç olaylarına karşı şiddetli şüphe oluştuğunda, bu kişinin toplum için oluşturabileceği tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla istelenebilir.
- Bu, kamu düzeninin korunması ve toplumun sosyal ortamının sürdürülmesi için önemlidir.
- Kaçma Şüphesini Önle
- Suçun sonuçları kişinin yargılamasından kaçma olasılığının korunması için sınıflandırma kararı verilir. Böylece şüpheli veya sanığın adli mercilerin önünde hazır bulundurulması sağlanır.
- Delillerin Karartılmasını Engellemek
- Şüpheli veya sanığın, delilleri yok etme, değiştirme, saklama ya da tanıkları etkileme gibi müdahalelerde bulunma olasılığı varsa, bu durumun önüne geçme için örnekleme bir önlem olarak uygulanır.
- Adaletin Sağlanması
- Tutuklama kararı, yargılamanın düzgün bir şekilde yapılmasını ve adaletin tecellisinin yürütülmesini sağlar.
- Bu, özellikle ağır suçlarda, kamu vicdanının tatmin edilmesi için önem taşımaktadır.
- Toplum Güvenliğini Sağlamak
- Bazı durumlarda, şüpheli veya sanık serbest bırakıldığında toplum için tehdit oluşturabilirler. Tutuklama, bu riski azaltmak ve toplumun korunması amacıyla uygulanır.
- Adli Kontrol Tedbirinin Yetersiz Olduğu Durumlarda
- Adli kontrol dağıtımları (bunun dışında yurtdışına çıkış yasağı, karakola imza verme) yeterli olmadığında, tutuklama kararı tercih edilen son imkan olarak başvurulan bir yöntem.
Tutuklama Kararının Amacı ve Kapsamı
- Tutuklama, bir cezalandırma aracı değil, geçici bir tedbirdir .
- Amaç, suçluluğu kesinleşmeyen kişilerin yargılamasını sağlıklı bir şekilde yürütmesi, aynı zamanda masumiyet karinesine zarar vermemesinin adil olduğuna destek olmaktır.
Sonuç
Tutuklama kararının fonksiyonu, suçun aydınlatılmasını sağlamak ve yargılamanın düzgün bir şekilde kanıtlanmasını güvence belgesi almaktır. Ancak bu karar, sadece zorunlu ve gerekli olduğu şekilde uygulanmalı, ölçülülük ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır.

- TUTUKLAMA KARARI VERİLEMEYECEK HALLER NELERDİR?
Tutuklama kararı verilemeyecek haller, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda belirlenmiş istisnai durumlardır. Bu durumlarda kişi hakkında tutuklama kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
🔹 1. Alt Sınırı 1 Yıldan Az Olan Suçlar
CMK madde 100’e göre, alt sınırı 1 yılın altında olan hapis cezasını gerektiren suçlarda tutuklama kararı verilemez.
👉 Örneğin: Basit hakaret, mala zarar verme gibi suçlar.
🔹 2. Tutuklama Tedbirinin Ölçüsüz Olacağı Durumlar
Tutuklama, işlenen suça ve beklenen cezaya göre orantısız kalıyorsa uygulanamaz.
👉 Örnek: Suçun cezası 6 ay hapis ise, aylarca tutuklu kalmak ölçüsüzdür.
🔹 3. Adli Kontrol Yeterli İse
Eğer kişi hakkında adli kontrol gibi daha hafif tedbirlerle amaca ulaşılabiliyorsa, tutuklama kararı verilemez.
👉 Örnek adli kontroller: Yurtdışı yasağı, imza yükümlülüğü.
🔹 4. Çocuklar ve Özel Durumu Olan Kişiler
- 12 yaşından küçük çocuklar hakkında tutuklama kararı verilemez.
- Hamile kadınlar, ağır hasta kişiler hakkında tutuklama yerine başka tedbirler tercih edilmelidir.
🔹 5. Soyut Şüphe veya Delilsiz Karar
Tutuklama kararı, yalnızca kuvvetli suç şüphesi ve somut deliller varsa verilebilir.
👉 Varsayımlara, genellemelere veya sadece polisin kanaatine dayalı tutuklama yapılamaz.
🔹 6. İhlal Edilen Usuller
- Hakimin gerekçesiz karar vermesi
- Şüpheli veya avukatına savunma hakkı tanınmadan karar verilmesi
gibi usul hataları varsa, tutuklama kararı geçersiz olur.

- TUTUKLAMA NEDENİ SAYILAN KATALOG SUÇLAR NELERDİR?
Katalog suçları , Türk Ceza Muhakeme Kanunu’nun (CMK) 100. maddesinde belirtilen, tedbir tedbirinin uygulanabileceği özel suç türleridir. Bu suçlar, genellikle toplumsal düzeni ciddi şekilde tehdit eden, ağır cezalar aralıklı ve suçun işlendiğine göre şiddetli ortamda bulunanlar uygulanır. Katalog suçların listesi, ödemelerin çözümünde önemli bir kriterdir.
Katalog Suçların Listesi
CMK 100/3 maddesinde sayılan katalog suçları şunlardır:
- Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (TCK 79 ve 80. Eşyalar)
- Kasten öldürmek (TCK 81, 82, 83. Öğeler)
- Neticesi adı ağırlaşmış yaralama (TCK 87. madde)
- İşkence (TCK 94 ve 95. maddeler)
- Cinsel saldırı (TCK 102. madde, ikinci istisnalar hariç)
- Çocukların cinsel istismarı (TCK 103. madde)
- Hırsızlık (TCK 141, 142. maddeler, kapsamlı hâller)
- Yağma (Nefesi) (TCK 148 ve 149. Maddeler)
- Uyuşturucu veya araçları madde imalat ve ticareti (TCK 188. madde)
- Parada sahtecilik (TCK 197. madde)
- Terör suçları (3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar)
- Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak (TCK 302. madde)
- Anayasayı bozma (TCK 309. madde)
- Silahlı örgütlenme bileşenleri veya bileşenleri (TCK 314. madde)
- Silah kaçakçılığı (TCK 174. madde)
- Resmî belgede sahtecilik (TCK 204. madde)
- Rüşvet (TCK 252. madde)
Sonuç:
Katalog suçları, soruşturmanın daha sıkı ve hızlı bir şekilde uygulanması gereken suç kategorileridir. Bu suçların yargılanmasında hem toplumun korunmasında hem de adaletin sağlanması güçlü bir şekilde öngörülmektedir. Ancak bu kategoriye giren suçların faillerinin de hakları ve masumiyet karinesi gözetilmelidir.

- İLETİŞİMİNİZ HALİNDE ANTORYUM HUKUK BÜROSU ve CEZA AVUKATI ÇALIŞANLARI OLARAK CEZA DOSYALARINIZDA; SORUŞTURMA AŞAMASINDAN MAHKEME SÜRECİNE KADAR HER AŞAMADA SİZİ TEMSİL ETMEYE VE HUKUKİ DESTEK ve DANIŞMANLIK HİZMETİ SUNMAYA HAZIRIZ. ANTORYUM HUKUK BÜROSU OLARAK AVUKAT-MÜVEKKİL ARASINDA KURULAN VEKALET İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYOR, VEKİLLE DUYULAN GÜVENİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ.
- DETAYLI BİLGİ İÇİN İLETİŞİM:☎️ 0534-419-19-91