1.GENEL AÇIKLAMALAR ve KORUNAN HUKUKSAL YARAR:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve cezası, Türk Ceza Kanunu’muzun topluma karşı suçlar kenar başlıklı üçüncü kısmın; ‘Genel Tehlike Yaratan Suçlar’ kenar başlıklı birinci bölümünde ‘Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması, Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması, Radyasyon Yayma, Atom Enerjisi ile Patlamaya Sebebiyet Verme, Tehlikeli Maddelerin İzinsiz Olarak Bulundurulması veya El Değiştirmesi, Akıl Hastası Üzerindeki Bakım ve Gözetim Yükümlülüğünün İhlali, İnşaat veya Yıkımla İlgili Emniyet Kurallarına Uymama, Hayvanın Tehlike Yaratabilecek Şekilde Serbest Bırakılması, İşaret ve Engel Koymama, Trafik Güvenliğini Taksirle Tehlikeye Sokma’ suçları ile birlikte düzenlenmiştir. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun cezası birinci fıkra itibari ile bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası iken ikinci ve üçüncü fıkra itibari ile ise de üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin olarak, TCK madde 179’da, üç ayrı fıkra halinde, aslında birbirinden bağımsız üç suç tipine yer verilmiştir. Her üç fıkradaki suç ile trafik güvenliği ve buna bağlı olarak da toplumun güvenliği korunmaktadır. Ayrıca, her fıkra itibari ile de oluşması muhtemel trafik kazası sonucunda kişilerin yaşam hakkının, beden bütünlüğünün ve mülkiyet hakkının korunduğu da söylenebilir.
SUÇUN MADDİ UNSURLARI (Fail, Mağdur, Fiil, Netice, Nedensellik Bağı)
- Fail ve Mağdur:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin olarak, TCK madde 179’da, üç ayrı fıkra halinde, aslında birbirinden bağımsız üç suç tipine yer verildiğini daha önce söylemiştik. TCK madde 179/ Fıkra 1 bakımından herkes fail olabilir. TCK madde 179/Fıkra 2 bakımından fail ise ulaşım aracını sevk ve idare eden kişilerdir. TCK madde 179/ Fıkra 3 bakımından ise fail, ‘alkol veya uyuşturucu madde etkisi’ ya da ‘başka bir nedenle’ emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olan kişidir.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, düzenleniş şekli itibari ile bir zarar suçu değil, toplumu ilgilendiren bir tehlike suçu olması sebebi ile mağdur kişisi, belirli bir kişi olmayıp toplumun kendisidir.
- Fiil, Netice, Nedensellik Bağı:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma – Madde 179:
(1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin olarak, TCK madde 179’da, üç ayrı fıkra halinde, aslında birbirinden bağımsız üç suç tipine yer verilmiştir. Ancak her üç suç tipi bakımından da suçun konusu trafik düzeni veya güvenliğidir. Trafik teriminden anlaşılması gereken ise, yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketlerini ifade eder. Bu bakımdan kamuya açık olan yerlerde bu suçlar işlenebilmektedir. Alışveriş merkezlerinin otoparklarının da kamuya dahil olduğu gözetildiğinde, bu yerlerde işlenen suçlar da TCK madde 179’daki trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun konusunu oluşturacaktır.
TCK Madde 179’da üç farklı fıkra halinde düzenlenen üç farklı suç tipini ayrı ayrı incelemekte yarar vardır.
- TCK madde 179/ Fıkra 1:
Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişi cezalandırılacaktır.
Görüldüğü üzere trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun birinci fıkrasında düzenlenmiş suç tipi bakımından seçimlik hareketli bir suçtur. Fail, ulaşımın güven içinde akışını sağlamak için konulmuş işaretleri değiştirirse, kullanılamaz hale getirirse, konuldukları yerden kaldırırsa, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarsa ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olursa cezalandırılacaktır. Bu filler sonucunda bir başka kişiye zarar vermesi aranmaksızın sadece bu kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olunması hali dahi yeterlidir. Zira bu suç tipi bir somut tehlike suçudur.
- TCK madde 179/ Fıkra 2:
Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi cezalandırılacaktır. Ulaşım aracının motorlu veya motorsuz olması arasında bir fark yoktur. Bu bakımdan at arabası dahi bu suçun konusunu oluşturabilir.
Tıpkı birinci fıkradaki suç tipi gibi ikinci fıkrada düzenlenmiş bulunan suç tipi de somut tehlike suçudur. Bu bakımdan failin herhangi bir üçüncü kişiye fiziki olarak zarar vermesi aranmaksızın failin ulaşım aracını sevk ve idare ederken başka kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeliye uğratması ile dahi suç tamamlanmış sayılacaktır. Örnek vermek gerekirse, araç ve insan bakımından boş olan bir yolda failin aracını normalden daha tehlikeli olarak sevk etmesi halinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu oluşmayacaktır zira sevk ve idare sırasında hayatı, sağlığı veya malvarlığı tehlikeye sokacak bir üçüncü kişi trafikte bulunmamaktadır.
Ehliyet almadan veya ehliyeti yetkili makamlarca geri alınmış bir kişi TCK madde 179/ Fıkra 2 gereği trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun faili olacak mıdır? Hiç ehliyet almayan veya ehliyeti yetkili makamlarca geri alınmış bir kişinin araç kullanması başlı başına başkasının hayat, sağlık veya malvarlığı bakımından bir tehlike oluşturacağını söylemek doğru olmayacağından dolayı fail trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmayacaktır. Aksi halde bahse konu suçu, soyut tehlike suçuna çevirerek hata yapmış oluruz.
- TCK madde 179/ Fıkra 3:
Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi cezalandırılacaktır. Madde fıkrası dikkatli okunur ise failin alkol veya uyuşturucu madde etkisinde araç sevk ve idare etmesi birinci ve ikinci fıkraların aksine başkalarının hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlike oluşturmasına gerek olmaksızın cezalandırılacaktır. Zira üçüncü fıkrada düzenlenmiş bulunan suç, soyut tehlike suçudur.
Dikkat edilmesi gereken husus her alkol veya uyuşturucu kullanan kişinin cezalandırılmayacağıdır. Alkol veya uyuşturucunun, faili, emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek duruma sokmuş olması gerekmektedir.
Kaç promil alkollü yakalanan kişi trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılacaktır? 1,00 promilin üzerinde alkollü çıkan kişi emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olup olmadığı dahi araştırılmadan cezalandırılacaktır. Alkol promili 1.00’in altında çıkan kişinin cezalandırılabilmesi için sanığın emniyetli şekilde araç kullanabilme yeteneğinin kaybettiğinin delillerle ortaya konulması gerekmektedir. Tanık beyanları, trafik tutanağında yer alan tespitler, olay sırasındaki görüntü kayıtları bu delillerden bazılarıdır.
SUÇUN MANEVİ UNSURLARI (Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir)
- Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun düzenlendiği TCK madde 179’daki her üç fıkrada bakımından da kast unsuru aranmaktadır.
Gerek TCK madde 179/ Fıkra 1 ve de gerek TCK madde 179/ Fıkra 2 bakımından aranan başkasının hayat, sağlık veya malvarlığı bakımından bir tehlike oluşturma unsurunun suça dahil bir maddi unsur mu yoksa suçun maddi unsuru olmayıp da objektif olarak cezalandırılma şartı mı olduğu doktrinde tartışmalıdır. Bizce, bu husus objektif cezalandırılabilme şartı olması sebebi ile kastın bilme unsuruna dahil olmayıp cezalandırılabilirliğin sonraki şartıdır. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bunu suçun maddi unsuruna dahil etmek suretiyle failin yapmış olduğu fiili başkasının hayat, sağlık veya malvarlığını tehlikeye uğrattığını bilmesi ve istemesi gerektiğini belirtmiştir.
SUÇUN ÖZELLİK ARZ EDEN DİĞER HUSUSLARI (Teşebbüs, İçtima, İştirak)
- Hukuka Uygunluk Sebepleri, Teşebbüs, İçtima, İştirak:
Suç, topluma karşı işlenen bir suç tipi olması sebebi ile gösterilen herhangi bir rızanın bu suçu hukuka uygun hale getirmeyeceğini söylemek doğru olur. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu cezalandırılmaması gereken haller bakımından zorunluluk halinden bahsetmek olasıdır. Zira örneğin hasta dedesini hastaneye yetiştirmek isteyen bir torunun trafik güvenliğini tehlikeye sokması halinde kişi cezalandırılmayacaktır.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yapısı itibari ile genel olarak teşebbüse elverişli olmayan bir suç tipidir.
Tehlikeli araç sevk ve idare edilmesi sonucunda meydana gelen kazada ölüm veya yaralanmaların meydana gelmesi halinde fikri içtima kuralları gereğince taksirle öldürme veya taksirle yaralama suçları ile TCK madde 179/ Fıkra 2 veya 3’ ten hangisi ağır ceza gerektiriyorsa fail bu ağır cezadan sorumlu olacaktır. Yargıtay da aynı görüştedir.
TCK madde 179’daki her üç fıkra bakımından da soruşturma ve kovuşturma resen yapılacaktır.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇU VAKA ÖRNEKLERİ
VAKA 1:
Kaza anında 203 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın, olay günü gündüz saat 19:30 sularında açık havada, meskun mahalde, bölünmemiş, 2 yönlü, 4 metre genişliğindeki yüzeyi kuru, asfalt kaplama, görüşe engel cismin bulunmadığı, hafif eğimli ve hafif virajlı yolda idaresindeki motosikletle seyir halindeyken, yaya mağdura çarpması şeklinde gelişen ve mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; 5237 sayılı TCK’nın ‘‘Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma’’ başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle bilinçli taksirle işlenmesi halinde bile şikayete bağlı olan 5237 sayılı TCK’nın 89/1. maddesi kapsamında zarar suçunun da oluştuğu, taksirle yaralama suçundan şikayetten vazgeçilmiş olması karşısında, sanık hakkında CMK’nın 226. maddesi uyarınca 5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinden ek savunma hakkı tanınarak trafik güvenliğini tehlikeye atma suçundan mahkum edilmesi gerektiği halde, yanlış değerlendirme sonucu taksirle yaralama suçundan şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi, kanuna aykırıdır (Yargıtay 12. CD – 2014/10539 karar).
VAKA 2:
Kazadan yirmi sekiz dakika sonra yapılan ölçüme göre 0,48 promil alkollü olan, ancak adli tıp uygulamalarına göre alkolün kandaki seviyesinin ortalama olarak 0,15 promil azaldığı gözetildiğinde kaza anında yaklaşık 0,63 promil alkollü olduğu sonucuna ulaşılan sanığın, kanındaki alkol seviyesinin suç tarihindeki düzenlemeye göre cezalandırılmasını gerektiren 1,00 promilin üzerine çıkmaması, emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olduğuna dair bir bilgi veya belgenin olmaması, aşamalarda gözüne güneş ışığının gelmesi nedeniyle karşı yönden gelen aracın şeridine girdiği şeklindeki savunmasının aksini ispatlayacak, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilmemesi ve sürücü belgesine sahip olan kişilerin her zaman güvenli bir şekilde araç sürecekleri kesin olmadığı gibi belge sahibi olmayan kişilerin de mutlaka tehlikeli şekilde araç kullanacaklarının iddia edilememesi nedeniyle sürücü belgesine sahip olmadan araç kullanılmasının suçun unsurları arasında gösterilmemesi karşısında; ehliyetsiz araç kullanmasının ve meydana gelen kazada taksirinin bulunmasının, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşumuna yeterli olmadığı, bu nedenle kasten işlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı kabul edilmelidir.
Sonuç olarak trafik güvenliğini tehlikeye atma suçu günümüzde oldukça karşımıza çıkan bir suç olup trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve diğer ceza dosyalarınızın takibinde olumsuz kararlar ile karşılaşmamak için büromuzla iletişime geçebilirsiniz. (YARGITAY CEZA GENEL KURULU 2018/12-277 E., 2019/585 Karar, 8.10.2019 Tarih)
VAKA 3:
Sanığın, 374 promil alkollü olduğu halde, yönetimindeki otomobil gece vakti, aydınlatmanın bulunmadığı, virajlı ve eğimli meskun mahalde seyrederken, yolun sağ tarafında çökmeyle oluşmuş çukura, aracının ön tekerini düşürmesiyle direksiyon hakimiyetini kaybedip savrularak yolun solundaki su kanalına düşmesi sonucu, aracındaki mağdurun basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, mağdurun şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmakla, iddianamede, sanığın 374 promil alkollü olarak araç kullandığı belirtilerek kamu davası açılmış olup, taksirle yaralama suçundan şikayetten vazgeçme sebebiyle düşme kararı verilmesi halinde, sanığa ek savunma hakkı verilerek TCK’nın 179. maddesinin 3. fıkras 3. fıkrası yollamasıyla 2. fıkrası gereğince trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi (Yargıtay 12. Ceza Dairesi – Karar: 2015/410)
VAKA 4:
Adli Tıp Kurumunun bilimsel verilere dayanarak oluşturduğu görüşlere ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, 100 promilden fazla alkol miktarı güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracağından, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabul edildiği ve Adli Tıp uygulamalarına göre kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte alkol oranının her saat ortalama 0,15 promil azaldığının kabulünün gerekeceği, somut olayda sanığın kazadan 20 dakika sonra yapılan ölçümde 0,82 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, mahkemece sanığın alkol oranı ve sanığın kendi beyanına göre kazanın meydana gelmesine kendi kusuruyla sebep olması nedeniyle bilinçli taksir hükümlerinin uygulandığı, 100 promil altında alkol oranı nedeniyle sanık hakkında bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığı gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca bilinçli taksirden arttırım yapılarak mahkumiyet kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 12. Ceza Dairesi-K.2021/5431).
VAKA 5:
Sanığın taşıma belgesinin iptal edilmesine tepki göstermek maksadıyla aracını yol üzerinde trafiği kapatacak şekilde park etmesi, aracı kaldırmak için gelen çekiciye engel olması ve aracını uyarılara rağmen kaldırmaması eylemiyle bu fiilin gerçekleştiği ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluştuğunu ifade etmiştir. (Yargıtay 12.CD, E:2016/8340, K:2017/4214, T:23.05.2017)
VAKA 6:
Sanığın kantara yaklaştığı sırada römorkta taşıdığı kömür tozu malzemesini karayolu üzerine ulaşımı kapatacak ve trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde aniden boşalttığını belirtmiş, bu nedenle de sanığın başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığını bakımından tehlikeye neden olduğunu ifade etmiştir. (Yargıtay 12.CD, E:2019/3210, K:2019/9033, T:18.09.2019)