KISIRLAŞTIRMA SUÇU ve CEZASI (TCK 101. Madde)
- GENEL AÇIKLAMALAR ve KORUNAN HUKUKSAL YARAR:
Kısırlaştırma suçu ve cezası, Türk Ceza Kanunu’nun ‘kişilere karşı suçlar’ kenar başlıklı ikinci kısmın; ‘Çocuk Düşürtme, Düşürme ve Kısırlaştırma’ kenar başlıklı dördüncü bölümünde ‘Çocuk Düşürtme ve Düşürme Suçu’ ile birlikte düzenlenmiştir.
Kısırlaştırma suçunun cezası nedir? Kısırlaştırma suçunun cezası, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezasıdır. Fiil, kısırlaştırma işlemi yapma yetkisi olmayan bir kimse tarafından yapılırsa, ceza üçte bir oranında artırılır. Rızaya dayalı olsa bile, kısırlaştırma fiilinin yetkili olmayan bir kişi tarafından işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Kısırlaştırma suçunun koruduğu hukuksal yarara değinmekte yarar vardır. Kısırlaştırma suçu; kısırlaştırmanın, insanın bedeni üzerinde kendi geleceğini belirleme hakkının ihlalini oluşturmaktadır. Bu nedenle suçla korunan hukuksal yararın beden bütünlüğü olduğu söylenebilir.
Kısırlaştırma suçunun maddi unsurlarına geçmeden önce hukukçu çevrelerde tartışma konusu olan bir husustan bahsetmekte de fayda vardır. Türk Ceza Kanunumuz, Kasten Yaralama ve Taksirle Yaralama fiillerini suç olarak düzenlemiş bulunmaktadır. Hatta Kasten Yaralama bakımından TCK 87. Maddesinin 2. Fıkrasının (c) bendi itibari ile de ‘çocuk yapma yeteneğinin kaybolması’ halini netice sebebi ile ağırlaşmış yaralama kapsamında zaten düzenlemiştir. Bu bakımdan, makalemizin konusu olan kısırlaştırma suçunun bilahare kanunda özel olarak ve ayrıca düzenlenmesine gerek var mıdır, tartışma konusudur. Nitekim birçok ülkede kısırlaştırma bağımsız bir suç olarak düzenlenmemekte ve kişinin rızası dışında kısırlaştırma işlemine tabi tutulması kasten yaralama suçu kapsamında cezalandırılmaktadır. “Kasten yaralama suçu” ile “kısırlaştırma suçunun” cezalandırma noktasındaki ilişkisini “fikri içtima” çerçevesinde makalemizin devamında bulunan ‘suçun özellik arz eden diğer hususları’ bölümünde ayrıca analizini yapacağız.

SUÇUN MADDİ UNSURLARI (Fail, Mağdur, Fiil, Netice, Nedensellik Bağı)
- Fail ve Mağdur:
Kısırlaştırma suçunun faili herhangi bir kimse olabilir. Bu bakımdan failin sıfatı önemsizdir. Mağdur ve fail aynı kişide birleşemeyeceği için kişinin kendisi kısırlaştırması cezalandırılmayacaktır.
Kısırlaştırma suçunun mağduru, kadın veya erkek olması fark etmeksizin çocuk da olsa üreme yeteneğine sahip bir kişidir.
- Fiil, Netice, Nedensellik Bağı:
Kısırlaştırma – Madde 101:
(1) Bir erkek veya kadını rızası olmaksızın kısırlaştıran kimse, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, kısırlaştırma işlemi yapma yetkisi olmayan bir kimse tarafından yapılırsa, ceza üçte bir oranında artırılır.
(2) Rızaya dayalı olsa bile, kısırlaştırma fiilinin yetkili olmayan bir kişi tarafından işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Kısırlaştırma suçu nedir? Kısırlaştırma suçu; bir kadın veya erkeğin çocuk yapma yani üreme yeteneklerinin hayat boyu ortadan kaldırılmasına yol açan bir tıbbi müdahale yapılmasıyla oluşur. Kısırlaştırma, mağdurun cinsel işlevlerine zarar vermez, sadece üreme yeteneğini ortadan kaldırır.
Kısırlaştırma suçu, kişinin üreme faaliyetlerinden yoksun bırakılmasıdır. Yapılan tedaviler sonucu kişinin yeniden üreme faaliyetlerini elde etmesi halinde bu suçun oluştuğundan söz edilemez. Kişi kısırlaştırma suçuna teşebbüsten cezalandırılabilir.
Kısırlaştırma suçunun düzenlendiği kanun maddesinde, mağdurun rızasının bulunmamasına rağmen failin kısırlaştırmaya yönelik müdahalesi sonucunda, netice sebebiyle ağırlaşmış hal olarak mağdurun ölmesi veya yaralanması hali düzenlenmediğinden, tek fiille hem kısırlaştırma suçu, hem de kasten yaralama suçunun netice sebebi ile ağırlaşmış halleri oluşacağı için fail hakkında TCK 44. Madde uyarınca farklı neviden fikri içtima kuralları gereği cezası en ağır suçtan hüküm kurulacaktır. Ancak mağdurun kısırlaşmaya rızasının bulunması ihtimalinde ise hukuka uygunluk sebebinin var olması dolayısıyla kısırlaştırma suçu oluşmayacaksa da fail taksirle yaralama veya taksirle öldürmeden sorumlu olacaktır.
SUÇUN MANEVİ UNSURLARI (Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir)
- Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir:
Kısırlaştırma suçunun manevi unsuru, özel bir kast aranmaksızın genel kasttır. Dolayısıyla kısırlaştırma suçu olası kast manevi unsuru altında da işlenebilir ancak ceza hafifletilecektir. Kısırlaştırma suçunun taksirli biçimi kanunda öngörülmediği için kişi her ne kadar bu suçtan cezalandırılmasa da taksirle yaralamadan cezalandırılma yolu açıktır.
SUÇUN ÖZELLİK ARZ EDEN DİĞER HUSUSLARI (Teşebbüs, İçtima, İştirak)
- Hukuka Uygunluk Sebepleri, Teşebbüs, İçtima, İştirak:
Kısırlaştırma suçunun birçok ülkede bağımsız bir suç olarak düzenlenmemekte olduğunu ve kişinin rızası dışında kısırlaştırma işlemine tabi tutulması durumunda failin bu ülkelerde kasten yaralama suçu kapsamında cezalandırıldığından makalemizin başında bahsetmiştik. Eğer failin kastı yaralamaya dönük olduktan sonra ve ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 87. Maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde düzenlenen netice sebebi ile ağırlaşmış yaralama nitelikli hali için kast ile hareken etmesi halinde TCK madde 87/2/bent(c) ile TCK 101. Madde ( kısırlaştırma suçu ) arasında TCK 44. Madde anlamında farklı türden fikri içtima hükümleri uygulanacak ve fail daha ağır olan suçtan cezalandırılacaktır. Eğer fail, TCK 87. Maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde belirtilen nitelikli hale sadece taksirle sebep olduysa, kısırlaştırma suçunun taksirle işlenebilmesi kanunda düzenlenmiş bulunmadığından dolayı TCK 44. Madde hükmü uygulanmaksızın fail sadece TCK 87. Maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinden cezalandırılacaktır.
Kısırlaştırma suçunda mağdurun rızası bir hukuka uygunluk sebebi değil, tipikliğin bir unsurudur. Mağdurun rızasına dayanarak yetkili bir hekim tarafından kısırlaştırılması durumunda suçun tipiklik unsuru gerçekleşmiş olmaz ve kısırlaştırma suçu oluşmaz. Buna karşılık, yetkisiz kişi tarafından yapılan kısırlaştırma işleminde, mağdurun göstereceği rıza, kısırlaştırma suçunu hukuka uygun hale getirmez ve yetkisiz kişi kısırlaştırma suçundan cezalandırılır.
Kısırlaştırma suçu, neticeli ve zarar suçu kategorisinde bulunduğu için, bu suça teşebbüs her zaman mümkündür.
KISIRLAŞTIRMA SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
- (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar No:2014/6813)
- Kısırlaştırma Suçu
- TCK 101. Madde
Sanıkların aşamalardaki savunmaları ve tüm dosya içeriği karşısında, mağdurenin olay tarihindeki tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakı da temin edilip dava dosyasına eklendikten sonra, mağdurenin dosya ile birlikte adli tıp kurumuna sevki sağlanarak, doktor olan sanık Hakan tarafından yapılan işlemin kısırlaştırma niteliğinde olup olmadığı, yapılan bu işlem sebebiyle mağdurenin çocuk doğurma yeteneğini geri dönülmez şekilde kaybedip etmediği ve söz konusu işlemin yapılmasında tıbbi bir zorunluluk bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıklarının hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeyerek eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar No:2014/6813)

İLETİŞİMİNİZ HALİNDE ANTORYUM HUKUK BÜROSU ve CEZA AVUKATI ÇALIŞANLARI OLARAK CEZA DOSYALARINIZDA; SORUŞTURMA AŞAMASINDAN MAHKEME SÜRECİNE KADAR HER AŞAMADA SİZİ TEMSİL ETMEYE VE HUKUKİ DESTEK ve DANIŞMANLIK HİZMETİ SUNMAYA HAZIRIZ. ANTORYUM HUKUK BÜROSU OLARAK AVUKAT-MÜVEKKİL ARASINDA KURULAN VEKALET İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYOR, VEKİLLE DUYULAN GÜVENİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ.
DETAYLI BİLGİ İÇİN İLETİŞİM:☎️0534-419-19-91