Antoryum Hukuk

İFTİRA SUÇU ve CEZASI (TCK 267. Madde)

  1. GENEL AÇIKLAMALAR ve KORUNAN HUKUKSAL YARAR:

İftira suçu ve cezası, Türk Ceza Kanunu’muzun Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler’ kenar başlıklı dördüncü kısmın; ‘Adliyeye Karşı Suçlar’ kenar başlıklı ikinci bölümünde Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması, Suç Üstlenme, Suç Uydurma, Yalan Tanıklık, Yalan Yere Yemin, Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik veya Tercümanlık, Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi veya Tanığı Etkilemeye Teşebbüs, Suçu Bildirmeme, Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi, Sağlık Mesleği Mensuplarının Suçu Bildirmemesi, Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme, Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama, Suçluyu Kayırma, Genital Muayene’ suçları ile birlikte düzenlenmiştir. İftira suçu, ancak icrai türden davranışlarla işlenebilmektedir. Pasif olarak nitelendirebileceğimiz ihmali davranışlarla işlenmesi hali kanunda düzenlenmiş değildir.

İftira suçunun cezası nedir? İftira suçunun cezası, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır. Eğer iftira suçu maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca atılan iftira sonucunda mağdur hakkında fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Eğer mağdur hakkında gözaltına alınma veya tutuklanma koruma tedbirinin uygulanması halinde; iftira eden, ayrıca iftira suçundan alacağı hapis cezasının yanında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre de dolaylı fail olarak sorumlu tutulur. Atılan iftira sonucunda eğer mağdur ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûm olmuşsa, fail hakkında iftira suçundan yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur ve eğer mağdur hakkında verilen bu cezaların infazına başlanmışsa faile verilecek ceza yarısına kadar arttırılır.

İftira suçu ile korunan pek çok hukuksal yarar vardır. “Adliye” ile “kişinin şeref ve onuru” korunan en öncelikli hukuksal yararlardandır. Mağdurun rızasının varlığı halinde dahi suçun soruşturulmasını ve kovuşturulmasını engellemeyecek ve eğer suçlu bulunursa fail iftira suçundan hüküm giyecektir zira “adliye” korunan hukuksal yararlardan biridir ve mağdurun rızası ikincil niteliktedir.  

  • SUÇUN MADDİ UNSURLARI (Fail, Mağdur, Fiil, Netice, Nedensellik Bağı)  
  • Fail ve Mağdur:  

İftira suçunun faili herkes olabilir. Fail bakımından özgü nitelikli bir suç vasfı taşımamaktadır.

İftira suçunun mağduru, eğer iftiranın konusu bir suç isnadı ise fail ancak ve ancak gerçek kişi olabilir. Zira Türk Ceza Kanunu’muz sistematiği bakımından tüzel kişiler suç işleyemeyeceklerinden dolayı bir suç isnadının muhatabı da olamayacaklardır. Ancak iftira suçunun düzenlendiği TCK 267. Madde gereği, idari yaptırım uygulanması amacıyla haksız fiillerin de isnat edilebileceği gözetildiğinde tüzel kişilerin de, iftira suçunun muhatabı olabileceğinin söylenmesi mümkündür.

İftira suçunun oluşabilmesi için, gerçekliği olmayan hukuka aykırı fiil isnat edilen kişinin kim olduğuna yönelik kimlik bilgileri ihbar veya şikayette açık bir şekilde belirtilmesine gerek yoktur. Yapılan ihbar veya şikayette bu kişilerin kim olduğunun bilinebilir ve bulunabilir olmaları yeterlidir. Eğer mağdurun kimliği açık değil ve ayrıca belirlenebilme olanağı da yoksa bu halde fail, iftira suçunu değil; “suç uydurma” suçunu işlemiş olacaktır. Failin, isnat ettiği gerçekliği olmayan hukuka aykırı fiilin faili olarak kendisini göstermiş olması halinde yine iftira suçu değil; bu halde “suç üstlenme” suçu oluşacaktır.

  • Fiil, Netice, Nedensellik Bağı:

İftira – Madde 267:

 (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.

(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; hükmolunur.

(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

(7) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 17/11/2011 tarihli ve E.: 2010/115, K.: 2011/154 sayılı Kararı ile.)

(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.

(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.

İftira suçu, hakkında savcılık soruşturması açılması veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesidir

İftira suçu, doğrudan suçu kovuşturmaya yetkili makamlara ihbar ve şikayette bulunma veya dolaylı olarak basın yoluyla bir kişinin kovuşturmaya uğramasını sağlama şeklinde iki seçimlik hareket ile işlenebilen bir suçtur.

  1. “Gerçeklik İçermeyen Hukuka Aykırı Bir Fiil” İsnat Etmek ne demek?

İftira suçunun konusu, “gerçeklik içermeyen hukuka aykırı bir fiil” isnadıdır. Hukuka aykırı fiil isnadı, bir suç iftirası olabileceği gibi kişiyi disiplin yaptırımına tabi tutma kastı içeren herhangi bir hukuka aykırı fiil iftirası da olabilir.  Bu bakımdan, örneğin komşusunu aşırı yüksek ses yaptığından bahisle iftira niteliğinde bir ihbarda bulunan kişi de iftira suçunu işlemiş olacaktır zira bu husus Kabahatler Kanunu itibariyle idari yaptırıma bağlanmıştır.

İftira suçunun konusunu oluşturan “gerçeklik içermeyen hukuka aykırı fiil” isnadı, gerçekte işlenmemiş yani uydurulmuş bir suçun faili veya ortağı olarak belirli bir kişinin gösterilmesi veya esasen gerçekte işlenmiş bir suçun faili veya ortağı olarak suçla yakından uzaktan ilgisi bulunmayan bir başka kişinin gösterilmesi suretiyle yapılır.

İhbarın içeriğinde belirtilmiş olan “gerçeklik içermeyen hukuka aykırı fiil” ayrıca kanunda düzenlenmiş bir hukuka uygunluk sebebini de içerisinde barındırıyorsa faile iftira suçundan ceza verilmeyecektir.

İftira suçunun mağduruna isnat edilmiş olunan “gerçeklik içermeyen hukuka aykırı fiil” genel geçer ifadelerle belirlenmiş değil; açık ve seçik olarak belirli olması gerekmektedir. Bu açıklığın, suçun ismine ve tüm ayrıntılarına yönelik olmasına da gerek yoktur.

  • Yetkili Makamlara İhbar ve Şikayette Bulunma Yoluyla İftira Suçu:

İftira suçu, mağdur hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatmaya veya idari yaptırım uygulamaya yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlenebilir.

Tanık olarak hukuk veya ceza mahkemelerinde beyan veren kişilerin bir başkası aleyhine yalan yere suç isnat eden ifadeleri iftira suçunu oluşturmayıp “yalan tanıklık suçunu” oluşturacaktır. Zira bu beyanlar resmi makamlara yakınma niteliği taşımamaktadır.

Kamu görevlisi niteliği olmayan kişiler hakkında yapılacak suç isnadı içeren ihbarlar yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Ancak 4483 sayılı yasa uyarınca memur ve kamu görevlileri aleyhine yapılacak ihbarlar; soyut ve genel nitelikte olmamalı, içeriğinde kişi ve olay belirtilmeli, soyut nitelikte olmayıp ciddi bulgu ve belgelere dayanmalı ve de ihbarı yapan kişinin kimlik bilgileri ve imzası bulunmalıdır. Bu bakımdan, kamu görevlileri hakkında bu nitelikleri taşımayan ihbar ve şikayetler savcılar tarafından dikkate alınamayacağından dolayı kamu görevlileri hakkında haksız yere suç isnat eden kişiler iftira suçunu işlemiş olmazlar.

İftira suçuna sebep olan suç isnadı içeren ihbar ve şikayetleri almaya yetkili makamlar; Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158. Maddesi uyarınca C. Başsavcılıkları, kolluk makamları, ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilmek üzere valilikler veya kaymakamlıklar ya da mahkemeler, yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarıdır.

  • İftira Suçu Basın ve Yayın Yoluyla İşlenenmesi :

İftira suçunun, her türlü yazılı, görsel, işitsel veya elektronik kitle iletişim araçları ile işlenmesi de mümkündür. Cumhuriyet Savcıları, kamu adına resen soruşturulabilen suçlar ile ilgili olarak yayınlanan haberleri ihbar kabul ederek soruşturma başlatabilmektedirler. Bu bakımdan basın ve yayın yolu ile bir kişiye gerçeğe aykırı olarak hukuka aykırı fiil isnat edilmesi halinde iftira suçu oluşur.

  • İftira Suçunun Konusu Nedir?

İftira suçunun konusu, “gerçeklik içermeyen hukuka aykırı bir fiil” isnadıdır. Hukuka aykırı fiil isnadı, bir suç iftirası olabileceği gibi kişiyi disiplin yaptırımına tabi tutma kastı içeren herhangi bir hukuka aykırı fiil iftirası da olabilir.  Bu bakımdan, örneğin komşusunu aşırı yüksek ses yaptığından bahisle iftira niteliğinde bir ihbarda bulunan kişi de iftira suçunu işlemiş olacaktır zira bu husus Kabahatler Kanunu itibariyle idari yaptırıma bağlanmıştır.

İhbarın içeriğinde belirtilmiş olan “gerçeklik içermeyen hukuka aykırı fiil” ayrıca kanunda düzenlenmiş bir hukuka uygunluk sebebini de içerisinde barındırıyorsa faile iftira suçundan ceza verilmeyecektir.

İftira suçunun konusunu oluşturan, faile isnat edilmiş olunan “gerçeklik içermeyen hukuka aykırı fiil” genel geçer ifadelerle belirlenmiş değil; açık ve seçik olarak belirli olması gerekmektedir. Bu açıklığın, suçun ismine ve tüm ayrıntılarına yönelik olmasına da gerek yoktur.

Kişinin, daha önceden suçlu olduğunu düşündüğü bir başka kişiyi ihbar veya şikayet ettikten sonra masum olduğunu öğrenmesinin ardından yetkili makamları haberdar etmemesi iftira suçuna sebep olur mu? Türk Ceza Kanunu, ihmali davranışların cezalandırılmasını ancak belli başlı suçlar için öngördüğü ve iftira suçunun bu suçlardan olmadığı gözetildiğinde yetkili makamları kişinin gerçekte masum olduğu konusunda haberdar etmeyip ihbarını geçersiz hale getirmeyen kişiye iftira suçundan ceza verilmeyecektir.

  • İftira Suçunun Nitelikli Halleri
  • Maddi Eser Ve Deliller Uydurularak İftirada Bulunulması (TCK 267. Madde / 2. Fıkra):

İftira suçunun, maddi eser ve deliller uydurularak işlenmesi halinde faile verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır. Fail, kovuşturma organları önünde inandırıcılık katmak için isnatta bulunduğu “gerçeklik içermeyen hukuka aykırı fiil” için şüpheyi yoğunlaştırıcı bazı tiyatral yollara başvurmaktadır.

  • İftira Suçu Sonucunda, Yüklenen Fiili İşlemediğinden Dolayı Hakkında Beraat Kararı veya Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Verilmiş Mağdurun Aleyhine Olarak Bu Fiil Nedeniyle Gözaltına Alma ve Tutuklama Dışında Başka Bir Koruma Tedbiri Uygulanmış Olması (TCK 267. Madde / 3. Fıkra):

Gözaltı ve tutuklama koruma tedbirleri haricinde Ceza Muhakemeleri Kanunu’muz pek çok diğer koruma tedbirlerini içerisinde düzenlemiş bulunmaktadır. Örneğin, “gerçeklik içermeyen hukuka aykırı fiil” isnadı sonucunda mağdur hakkında telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı, arama ve el koyma, fiziki takip gibi gözaltı ve tutuklama haricindeki koruma tedbirleri uygulanmışsa haksız isnatta bulunan faile verilecek iftira suçu cezasında arttırım yapılacaktır.

“Gerçeklik içermeyen hukuka aykırı fiil” isnadı sonucunda mağdur hakkında “yakalama” koruma tedbiri uygulanmış ancak savcı gözaltı kararı vermemişse bu durumda da TCK Madde 267/ Fıkra 3 hükmü uygulanıp failin cezası arttırılacaktır. Fail hakkında ayrıca “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan” ceza verilmeyecektir.

  • İftira Suçu Sonucunda, Yüklenen Fiili İşlemediğinden Dolayı Hakkında Beraat Kararı veya Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Verilmiş Mağdurun Aleyhine Olarak Bu Fiil Nedeniyle Gözaltına Alma ve Tutuklama Koruma Tedbiri Uygulanmış Olması (TCK 267. Madde / 4. Fıkra):

 “Gerçeklik içermeyen hukuka aykırı fiil” isnadı sonucunda mağdur hakkında gözaltı ve tutuklama koruma tedbirleri uygulanmışsa; haksız isnatta bulunan faile verilecek iftira suçu yanında ayrıca dolaylı faillik sıfatı sebebi ile “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna” ilişkin ceza da verilecektir. Zira fail, bir nevi devletin yargı organları vasıtası ile mağdurun hürriyetini ihlal etmiş bulunmaktadır.

  • İftira Suçu Sonucunda Mağdur Hakkında Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis veya Müebbet Hapis Cezası Verilmesi (TCK 267. Madde / 5. Fıkra):

İftira suçu sonucunda mağdur hakkında ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet hapis cezası verilmesi halinde faile verilecek ceza ağırlaştırılacaktır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezası, Türk Ceza Kanunu’nun yaptırımlar öngören ilgili maddeleri dikkate alındığında en ağır cezaları oluşturmaktadırlar. Bu bakımdan, kanun koyucu bu hususu atılan iftira sonucunda mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkum olmalarını iftira suçunun ağırlaştırıcı nitelikli hali olarak kabul etmiştir. Mahkumiyetin kesinleşmesi yeterli olup, ayrıca cezanın infaz edilmesine de gerek yoktur. Zira cezanın infazına başlanması altıncı fıkrada düzenlenmiş bulunan nitelikli hale sebep olacaktır.

  • İftira Suçu Sonucunda Mağdur Hakkında Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis veya Müebbet Hapis Cezası Verilmesi ve Bu Cezanın İnfazına Başlanması: (TCK 267. Madde / 6. Fıkra):

Mağdura atılan iftira sonucunda, mağdur hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezası kararının kesinleşip infazına da başlanması halinde iftira suçunun failine verilecek ceza bu nitelikli hal sebebi ile arttırılacaktır. İnfazına başlanması yeterli olup, infazın bitmesi gerekmemektedir. Bir gün dahi infaza başlanması iftira suçunun bu nitelikli halinin uygulanması bakımından yeterlidir.

  • SUÇUN MANEVİ UNSURLARI (Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir)  
  • Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir:

İftira suçundan dolayı failin sorumlu tutulabilmesi için işlemediğini bildiği halde mağdur hakkında “soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını veya idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak” amacıyla hareket etmiş olması gerekmektedir.

Fail, mağdura isnat ettiğini fiilin gerçek dışı olduğunu kesin olarak bilmesi gerekmektedir. Eğer fail, iftira suçunun konusunu oluşturan fiilin gerçekten işlenip işlenmediği konusunda şüpheliyse iftira suçundan cezalandırılmayacaktır.

SUÇUN ÖZELLİK ARZ EDEN DİĞER HUSUSLARI (Teşebbüs, İçtima, İştirak)

  • Hukuka Uygunluk Sebepleri, Teşebbüs, İçtima, İştirak:

Dilekçe ve şikayet hakkı anayasal bir haktır. Fail, Anayasa’nın kendisine tanıdığı bu hakkı başkaları hakkında gerçek dışı suç isnatlarında bulunmak suretiyle kötüye kullanamaz iftira suçu bakımından bu hukuka uygunluk nedeninden yararlanamaz.

Tek bir ihbar veya şikayet ile bir kişiye birden fazla kez hukuka aykırı fiil isnat edilmişse, tek bir iftira suçu oluşacaktır.

Tek bir ihbar veya şikayet ile aynı fiilin faili olarak birden fazla kişi gösterilmiş ise, aynı iftira suçunun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi söz konusu olduğundan, TCK 43. Madde, 2. Fıkra hükmü uyarınca zincirleme suç kuralları uygulanacak ve tek bir iftira suçu cezası verilip miktarı arttırılacaktır.

Yargıtay’a göre, aynı fiilden dolayın aynı kişi hakkında tek bir suç işleme kararı kapsamından farklı zamanlarda birden fazla sayıda ihbar veya şikayette bulunulması halinde TCK 43. Madde, 1. Fıkra zincirleme suç kuralları uygulanmayacaktır ve tek bir iftira suçundan ceza verilmesi ile yetinilecektir. Zira, ihbar birden fazla dahi olsa, tek bir ceza soruşturma ve kovuşturma yapılması tehlikesi oluşturulmuştur.

İftira suçuna azmettiren veya yardım eden sıfatları ile iştirak etmek mümkündür.

  • İFTİRA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK HALİ (TCK  269. Madde)

Etkin pişmanlık – Madde 269:

(1) İftira edenin, mağdur hakkında adlî veya idari soruşturma başlamadan önce, iftirasından dönmesi halinde, hakkında iftira suçundan dolayı verilecek cezanın beşte dördü indirilir.

(2) Mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönme halinde, iftira suçundan dolayı verilecek cezanın dörtte üçü indirilir.

(3) Etkin pişmanlığın;

a) Mağdur hakkında hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi,

b) Mağdurun mahkûmiyetinden sonra gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın yarısı,

c) Hükmolunan cezanın infazına başlanması halinde, verilecek cezanın üçte biri,

İndirilebilir.

(4) İftiranın konusunu oluşturan münhasıran idari yaptırım uygulanmasını gerektiren fiil dolayısıyla;

a) İdari yaptırıma karar verilmeden önce etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek cezanın yarısı,

b) İdari yaptırım uygulandıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek cezanın üçte biri,

indirilebilir.

(5) Basın ve yayın yoluyla yapılan iftiradan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilmesi için, bunun aynı yöntemle yayınlanması gerekir.

  • İFTİRA SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
  • (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/17939 E. , 2023/902 K.)
  • İftira Suçu
  • TCK 267. Madde

5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinde düzenlenen iftira suçunun oluşabilmesi için failin işlenmediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunması gerekmektedir. Suça ilişkin ihbar ve şikayetin yapılacağı makamlar 5271 sayılı Kanun’un 158 … maddesinde gösterilmiştir. Buna göre suça ilişkin ihbar ve şikayet Cumhuriyet başsavcılıklarına veya kolluk makamlarına yapılabilir. Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikayet, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına da ihbar veya şikâyette bulunulabilir. Yetkili makamlara yapılmayan ihbar veya şikayetler, iftira suçunu oluşturmayacaktır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/17939 E. , 2023/902 K.)

  • (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar: 2014/30708)
  • İftira Suçu
  • TCK 267. Madde

Mağdurun kimliğini kullanarak sahte kredi kartı almak için bankaya başvuran ve kendisine kart verilmeyen, adına belge düzenlenen kişinin; bir suç işlendiğinden bahisle yetkili makamlara başvurusu bulunmadığından ve mağdurun özgürlüğünü bizzat kısıtlamadığı gibi görevlileri azmettirdiği hususunda delil olmadığından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları bulunmamaktadır.

Sanığın, kredi kartı almak için şikayetçi adına bankaya müracaat etmesi ve bir takım belgeleri şikayetçi adına imzalaması iftira suçunu oluşturmayıp eylemi, sahtecilik veya kredi kartını alması halinde TCK.nın 245/2. maddesindeki banka veya kredi kartının kötüye kullanılma suçu oluşur. Dolayısıyla TCK.nın 267/4. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar: 2014/30708)

  • Yargıtay 4. CD., 27.6.2007, 2006/3107 E., 2007/6143 K.
  • İftira Suçu
  • TCK 267. Madde

“sanığın kullanıp geri verilmek üzere yakınana teslim ettiği cep telefonunu aradan geçen zaman içerisinde yakınanı bulamadığı için geri alamayınca, C.Başsavcılığına yazdığı dilekçede; “Atakan” adındaki bir şahsın kendisine bıçak çekerek cep telefonunu istediğini, mecburen vermek zorunda kaldığını” iddia ederek yakınmada bulunduğu, ancak birkaç gün sonra telefonunun geri verilmesi üzerine kolluktaki anlatımında gerçeğe döndüğünün kabul edilmesi karşısında, suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye suç yüklemek suretiyle iftira suçunu işlediği gözetilmeden, yetersiz gerekçelerle beraat hükmü kurulması”nı yasaya aykırı bulmuştur.” (Yargıtay 4. CD., 27.6.2007, 2006/3107 E., 2007/6143 K.)

  • Yargıtay 4. CD., 21.03.2002, 197/4466 sayılı kararı
  • İftira Suçu
  • TCK 267. Madde

“…,.C. İlköğretim Okulunda görevli erkek öğretmenlerin kimliklerinin de açıkça belirtilmemesi karşısında, iftira suçunun yasal öğelerinin oluşmadığı gözetilmeden hükümlülük kararı verilmesi,”  (Yargıtay 4. CD., 21.03.2002, 197/4466 sayılı kararı)

  • Yargıtay  4. CD., 12.7.2006, 2006/4670 E., 2006/13841 K
  • İftira Suçu
  • TCK 267. Madde

 “İncelenen somut olayda, sanık hakkında dört kişiye iftira suçundan dava açıldığı, ancak dosyada bulunan nüfus kaydı ve mernis ölüm tutanağından C.adlı kişinin, sanığın yetkili merciye şikayet dilekçesi verdiği günden yaklaşık altı ay önce 20.6.2002 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Ölüye karşı suç yüklenmesi düşünülemeyeceğinden, sanığın, anılan kişiye, işlenemez nitelikteki iftira suçundan, mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.” (Yargıtay  4. CD., 12.7.2006, 2006/4670 E., 2006/13841 K)

  • İLETİŞİMİNİZ HALİNDE ANTORYUM HUKUK BÜROSU ve CEZA AVUKATI ÇALIŞANLARI OLARAK CEZA DOSYALARINIZDA; SORUŞTURMA AŞAMASINDAN MAHKEME SÜRECİNE KADAR HER AŞAMADA SİZİ TEMSİL ETMEYE VE HUKUKİ DESTEK ve DANIŞMANLIK HİZMETİ SUNMAYA HAZIRIZ. ANTORYUM HUKUK BÜROSU OLARAK AVUKAT-MÜVEKKİL ARASINDA KURULAN VEKALET İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYOR, VEKİLLE DUYULAN GÜVENİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ.
  • DETAYLI BİLGİ İÇİN İLETİŞİM:☎️ 0534-419-19-91
Antoryum
Hukuk
Ceza hukuku konusunda uzman ve tecrübeli avukatlarımızla her zaman adaletin yanındayız.
top
Bize Danışın
WhatsApp
WHAT WE'RE THINKING
Insights
Valuable insights that empower your decision-making,
Case Studies
Inspiring examples of financial tailored solutions.
Media Mentions
Recognizing our expertise and client success.
Stay ahead in a rapidly changing world

Our monthly insights for strategic business perspectives.

FINANCIAL
Investment planning
Tailored investment strategies to help clients grow their wealth.
Retirement planning
Comprehensive plans designed to secure a comfortable future.
Education planning
Guidance on saving and investing for educational expenses.
WEALTH
Portfolio management
Active management to optimize returns while managing risk.
Asset allocation
Maximize growth potential via asset diversification.
Risk management
Managing financial risks with insurance and other measures.
TAX
Tax planning
Optimize tax through services like deductions and strategies.
Estate planning
Effective estate planning for taxes and wealth transfer.
Wealth preservation
Preserve wealth for future while reducing taxes.
FEATURED
Adapting to
the digital era
Ara