ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU ve CEZASI (TCK 103. Madde)
- GENEL AÇIKLAMALAR ve KORUNAN HUKUKSAL YARAR:
Çocukların cinsel istismarı suçu ve cezası, Türk Ceza Kanunumuzun ‘kişilere karşı suçlar’ kenar başlıklı ikinci kısmın; ‘Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar’ kenar başlıklı altıncı bölümünde ‘Cinsel Saldırı, Reşit Olmayanla Cinsel İlişki, Cinsel Taciz’ suçları ile birlikte düzenlenmiştir. Suç icrai faaliyetlerle işlenebilmektedir.
Çocukların cinsel istismarı suçunun cezası nedir? Çocukların cinsel istismarı suçunun cezası sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezasıdır. Çocukların cinsel istismarı suçu sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Çocukların cinsel istismarı suçu vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur ancak mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz. Kanunda sayılan nitelikli hallerin bulunması halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılacak ve eğer mağdur bitkisel hayata girmiş veya ölmüş ise ağırlaştırılmış hapis cezasına hükmolunacaktır.
Çocukların cinsel istismarı suçu ile korunan hukuksal yarar, mağdurun erken cinsel deneyimden uzak tutulması ve bu yolla çocuğun sağlıklı cinsel gelişiminin korunması amaçlanmıştır. Bu bakımdandır ki kanun koyucu, bu suç bakımından ‘cinsel saldırı’ terimini kullanmaktan imtina etmiş ve ‘cinsel istismar’ deyimini kullanmayı tercih etmiştir. Bu suçla korunan diğer hukuksal yararlara mağdurun ruhsal ve bedensel bütünlüğünün korunması da örnek olarak verilebilir.

SUÇUN MADDİ UNSURLARI (Fail, Mağdur, Fiil, Netice, Nedensellik Bağı)
- Fail ve Mağdur:
Çocukların cinsel istismarı suçunun faili kadın veya erkek olabileceği gibi failin kendisinin de çocuk olması mümkündür. Ancak bu ihtimalde suçun sarkıntılık düzeyinde kalmış olması halinde suçun soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi mağdurun velisinin veya vasisinin şikayetine tabidir.
Çocukların cinsel istismarı suçunun mağduru erkek veya kız olan çocuktur. Bir kişi kaza-i rüşt ile veya evlenme ile ergin kılınmış olsa dahi bu suçun mağduru olabilecektir. Kanun maddesi lafzı itibariyle mağdur çocukları yaşları itibari ile ve sahip oldukları kişisel durumlar bakımından kategorize etmiş bulunmaktadır. Buna göre 0-15 yaş grubu içerisinde yer alan veya 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara yönelik her türlü cinsel davranış çocukların cinsel istismarı suçunu oluşturacaktır. Buna karşılık 16-18 yaş arasında bulunan çocuklara karşı ise ancak cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar söz konusu olduğunda çocukların cinsel istismarı suçundan söz edilebilir. Diğer bir ifade ile 15 yaşını doldurmuş çocukların cinsel davranışa göstermiş oldukları rıza geçerli sayılmış ve bunların fiile gösterdikleri rızanın çocukların cinsel istismarı suçu engelleyeceği öngörülmüştür. Fakat cinsel ilişki düzeyine varan bir fiilin varlığı durumunda, TCK 104. Madde hükmü eğer şartları varsa uygulanabilecektir. Çocukların cinsel istismarı suçu bakımından mağdurun 12 yaşını doldurmamış olması ise cezayı arttırım nedeni olarak düzenlemiştir.
- Fiil, Netice, Nedensellik Bağı:
Çocukların cinsel istismarı – Madde 103:
(1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
(3) Suçun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Çocukların cinsel istismarı suçu nedir? Çocukların cinsel istismarı suçu, failin, mağdur çocukların vücuduna organ veya sair bir cisim sokulması veya daha hafif nitelikteki cinsel davranışlarla çocukların vücut dokunulmazlıklarının ihlal edilmesi sonucunda oluşur.
Çocukların cinsel istismarı suçunun konusunu oluşturan “cinsel istismar” deyiminden ise on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışlar ile diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.
Çocukların cinsel istismarı suçu, 0-15 yaş grubu içerisinde yer alan veya 15 yaşını tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara yönelik kanunda belirtilen cinsel davranışları gerçekleştirmesi ile oluşur. TCK 103. Maddenin 1. Fıkrası kendi içerisinde ‘basit cinsel istismar suçu’ ve ‘sarkıntılık düzeyinde kalmış cinsel istismar suçu’ şeklinde ikili ayrıma gitmiştir. TCK 103. Maddenin 2. Fıkrası ise cinsel saldırı suçunun organ veya sair bir cisim sokmak suretiyle gerçekleştirilmesi halini düzenlemiştir. İki farklı fıkrada düzenlenmiş cinsel davranış çeşitlerini incelemekte fayda vardır.
- TCK 103. Madde / 1. FIKRA:
Çocukların cinsel istismarı suçu, TCK 103. Maddenin 1. Fıkrası her ne kadar tek bir suç tipi olarak düzenlenmiş gibi görünse de esasında iki farklı suç tipi bulunmaktadır. Birinci cümle itibari ile suçun ‘basit cinsel istismar suçu’ şekli düzenlenmişken, ikinci cümle itibari ile ise de ‘sarkıntılık düzeyinde kalmış cinsel istismar suçu’ düzenlenmiş bulunmaktadır. O halde iki suç tipi bakımından birbirleri arasındaki farkları ortaya koymak gerekmektedir. Öncelikle çocukların cinsel istismarı suçunun oluşabilmesi için bedensel temas gerekmektedir. Aksi halde oluşacak suç çocukların cinsel istismarı suçu değil; cinsel taciz suçu olacaktır. Çocukların cinsel istismarı suçunun oluşması için mağdurun vücuduna uygulanacak temasın niteliği, failin hangi cinsel davranışı yaptığının tespitine ve buna bağlı olarak da cezasının belirlemesinde önemli rol oynayacaktır.
Esasen denebilir ki, sarkıntılık düzeyinde kalmayan ve de vücuda organ veya sair bir cisim sokulması tarzında da oluşmayan her davranış TCK 102/ Fıkra 1/ ilk cümlede düzenlenmiş bulunan ‘basit cinsel istismar suçunu’ oluşturacaktır. Bu bakımdan evvela sarkıntılık düzeyinde kalmış çocukların cinsel istismarı suçuna hangi tür cinsel davranışların sebebiyet verdiğinin tespiti önemlidir.
Failin, mağdurun vücudunu ihlal ettiği cinsel davranışlar sürekli bir ısrarın değil de ani ve kesiklik gösterir türden hareketlerin ürünü isesarkıntılık düzeyinde kalmış çocukların cinsel istismarı suçu oluşmuştur. Bu tarz cinsel davranışların dışında kalan türden devamlı ve ani olamayan türden cinsel davranışlar ise basit cinsel davranışla işlenmiş cinsel istismar suçunu oluşturacaktır.Her somut olay bakımından; saldırının yoğunluğu, süresi, ani ve kesiklik gösterir hareket ile gerçekleşip gerçekleşmediği gibi unsurlar göz önüne alınacak ve failin cezası bu belirlemeye göre tespit edilecektir.
Çocukların cinsel istismarı suçu mağdurunun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.
- TCK 103. Madde / 2. FIKRA:
Çocukların cinsel istismarı suçunun ikinci fıkrasında ise organ veya cisim sokulmak suretiyle cinsel istismar suçu düzenlenmiştir. Her ne kadar basit cinsel istismar suçunun nitelikli hali gibi düzenlenmiş ise de, basit cinsel davranışla işlenmiş cinsel istismar suçundan bağımsız bir suçtur. Maddenin gerekçesine göre suçun bu nitelikli hali için vücuda vajinal, anal veya oral yoldan organ veya sair bir cismin ithal edilmesi gerekir. Bu itibarla vücuda penis ithal edilebileceği gibi, vajinal veya anal yoldan cop gibi sair bir cisim de ithal edilebilir. Organ veya cisim, vücudun herhangi bir boşluğundan sokulması yeterlidir. Organ teriminden yalnızca erkek üreme organı anlaşılmamalıdır. Parmak da çocukların cinsel istismarı suçunun kanuni unsurunun oluşması için yeterlidir. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
- 16-18 Yaş Arasındaki Çocukların Cebir, Tehdit, Hile veya İradeyi Etkileyen Başka Bir Nedenle İstismarı:
Çocukların cinsel istismarı suçu, 16-18 yaş arasında bulunan çocuklara karşı ise ancak cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen fiiller çocukların cinsel istismarı suçunu oluşturacaktır. Cebir, tehdit ve hile kavramları ile iradeyi etkileyen başkaca sebeplerin neler olduğu tek tek açıklamakta fayda vardır.
- Cebir:
Çocukların cinsel istismarı suçunun işlenmesi anında mağdurun sergileyeceği direnci kırmak veya daha sonrasında göstereceği direnci engellemek için gösterilen fiziki müdahale suçun cebir unsurunu oluşturur. Failin bileşik suç hükümleri gereğince cebir suçundan ayrıca cezalandırılmaması için yapmış olduğu fiziki müdahalenin kasten yaralamanın netice sebebiyle ağırlaşmış halleri kapsamına girmemesi gerekmektedir. Zira çocukların cinsel istismarı suçunun düzenlendiği TCK 103. Madde 4. Fıkra bu durumu açık ve seçik bir şekilde düzenlemiştir.
- Tehdit:
Mağdurun veya bir yakınının, TCK 106. Maddede sayılan korunan hukuksal değerlerle bağlı kalınmaksızın herhangi bir değerinin tehlikeye uğratılacağından bahisle mağdurun hürriyetinin kaldırılması halidir.
- Hile:
Gerçeği çarpıtmak suretiyle mağdurun özgürlüğünün kısıtlanmasına yönelik rıza beyanı vermesine razı edilmesi halidir. Hile doğrudan mağdura yapılabileceği gibi bir üçüncü şahıs aracılığı ile de gerçekleşebilmektedir.
- İradeyi Etkileyen Başka Bir Davranış:
Mağdur veya mağdurların iradesini etkileyebilen tarzda olmak kaydı şartıyla çocuğun (16-18 yaşındaki) cinsel istismara uğraması halidir. Örneğin bilincin kaybedilmesine sebep olmak, uyku hali nedeniyle bilincin kapalı olması halinden yararlanmak veya alkol veyahut uyuşturucu madde etkisiyle de çocukların cinsel istismarı suçu işlenebilecektir.

- ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇUNUN NİTELİKLİ UNSURLARI
Çocukların cinsel istismarı suçunun düzenlendiği 103. Maddenin 3. fıkrasında cezanın arttırılmasını gerektiren çeşitli nitelikli hallere yer verilmiştir. Çocukların cinsel istismarı suçu, birden fazla kişi tarafından birlikte, insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından, kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde faile verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır.
Çocukların cinsel istismarı suçu, on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı cebir veya tehdit suretiyle işlenmesi hali ile 16 – 18 yaş arasındaki çocuklara uygulanan ‘cebir’ faktörünün silahla olması halinde faile verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır.
Çocukların cinsel istismarı suçu sonucunda eğer mağdur bitkisel hayata girmiş veya mağdurun ölümüne sebep olunmuşsa, faile hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilir.
SUÇUN MANEVİ UNSURLARI (Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir)
- Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir:
Çocukların cinsel istismarı suçu kasten işlenebilen bir suç olup, olası kastla da işlenebilir. Faildeki kastın, suç tipinin objektif nitelikteki tüm unsurlarına yönelik olması aranır. TCK 104. Maddenin 3 ve 4. Fıkrasında nitelikli haller düzenlenmiştir. Failin kastı her halde bu nitelikli halleri de kapsam içine alması halinde sorumluluğu ağırlaşacaktır. Eğer mağdur, cinsel saldırı sonucu bitkisel hayata girmiş veya ölmüş ise fail bu neticeler bakımından taksirle dahi hareket etse (TCK 23. Madde) ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılacaktır.
SUÇUN ÖZELLİK ARZ EDEN DİĞER HUSUSLARI (Teşebbüs, İçtima, İştirak)
- Hukuka Uygunluk Sebepleri, Teşebbüs, İçtima, İştirak:
Çocukların cinsel istismarı suçu bakımından rıza ancak 15 yaşını tamamlamış çocuklar bakımından hukuka uygunluk sebebidir. 16 yaşından gün almış çocukların ister basit ister nitelikli hal söz konusu olsun eyleme gösterdikleri rıza geçerli sayılmıştır. Tabii eğer ‘cinsel ilişki’ söz konusu olmuş ise TCK 104’ün uygulanma ihtimaline dikkat edilmelidir.
Çocukların cinsel istismarı suçu, aynı suç işleme kararına bağlı olarak aynı mağdura karşı farklı zamanlarda gerçekleşir ise zincirleme suç hükümleri uygulanacak olup faile verilecek ceza arttırılacaktır.
Çocukların cinsel istismarı suçunun sarkıntılık düzeyinde başlaması ve daha sonra yoğunluk kazanarak süreklilik arz eder boyuta varması durumunda çocukların cinsel istismarı suçunun temel şekli olan birinci fıkranın ilk cümlesi tek bir sefer uygulanacaktır. Buna karşılık araya zaman girmesi durumunda farklı zamanlarda gerçekleştirilen cinsel davranışlar bakımından bunların kül halinde süreklilik arz ettiğinden bahisle tek bir çocukların cinsel istismarı suçu oluştuğunu söylemek mümkün değildir. Bu durumda birden fazla çocukların cinsel istismarı suçu oluşmuştur. Kastın yenilenip yenilenmediğine göre zincirleme suç veya gerçek içtima (fiil sayısınca suç ve ceza) söz konusu olacaktır.
ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
- (Ceza Genel Kurulu 2021/139 E. , 2023/306 K.)
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
- TCK 103. Madde
Sanığın ilk önce mağdurenin cinsel bölgesine dokunup bu durumu bir müddet devam ettirmesi, ardından mağdurenin elini tutarak kendi cinsel organına dokundurması ve daha sonra mağdureyi yanağından öpmesi şeklindeki eyleminin ani nitelikte olduğu ve kesiklik gösterdiği sonucuna varılmasının mümkün olmadığı göz önüne alındığında, sanığın mağdureye yönelik cinsel organına dokunarak söz konusu durumu bir müddet sürdürme, devamında kendi cinsel organına mağdurenin elini dokundurma ve yanağından öpme şeklindeki devamlılık arz eden eylemlerinin, sarkıntılık boyutunu aşan ve çocuğun basit cinsel istismarı yoğunluğuna ulaşan davranışlar olduğu kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu 2021/139 E. , 2023/306 K.).
- (Yargıtay 14. Ceza Dairesi- Karar: 2021/513).
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
- TCK 103. Madde
Mağdurun aşamalardaki beyanları, savunma, doktor raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında suça sürüklenen çocuğun, olay tarihinde evde yalnız oldukları sırada çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemine yönelik başladığı icrai hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde mağdurun aşılabilir mukavemeti dışında ciddi bir engel neden olmaksızın kendiliğinden eylemine son verdiği anlaşılmakla, mevcut h…yle eylemin 5237 sayılı TCK’nın 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan karar verilmesi, bozma nedenidir. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi- Karar: 2021/513).
- (14. Ceza Dairesi’nin21.10.2019 tarihli, 2016/7761 E. ve 2019/11837 K. sayılı kararı)
- Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
- TCK 103. Madde
“Vicdani kanaatin oluşmasında en zor karar verilen ceza davaları tanık, ek delil, olmayan sanıkla mağdurun yüz yüze olduğu zamanda oluşan suçlara ilişkin olanlardır. Bu suçlarda öncelikli deliller beyanlar olduğundan vicdani kanıya ulaşmak için sanık beyanlarındaki çelişkiler, aksak noktalar, olay ifade görüntüsünün eksikliği, mağdurenin veya mağdurun beyanlarındaki iddiasının olaya uygunluğu, çelişkisi olup olmadığı, sanık ile arasında husumet olup olmadığı, iftira atmayı gerektiren bir anlaşmazlık ihtimalleri değerlendirilerek vicdani kanıya ulaşılır”. (14. Ceza Dairesi’nin21.10.2019 tarihli, 2016/7761 E. ve 2019/11837 K. sayılı kararı)

İLETİŞİMİNİZ HALİNDE ANTORYUM HUKUK BÜROSU ve CEZA AVUKATI ÇALIŞANLARI OLARAK CEZA DOSYALARINIZDA; SORUŞTURMA AŞAMASINDAN MAHKEME SÜRECİNE KADAR HER AŞAMADA SİZİ TEMSİL ETMEYE VE HUKUKİ DESTEK ve DANIŞMANLIK HİZMETİ SUNMAYA HAZIRIZ. ANTORYUM HUKUK BÜROSU OLARAK AVUKAT-MÜVEKKİL ARASINDA KURULAN VEKALET İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYOR, VEKİLLE DUYULAN GÜVENİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ.
DETAYLI BİLGİ İÇİN İLETİŞİM:☎️ 0534-419-19-91