Antoryum Hukuk

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU YARGITAY KARARLARI

  • (Ceza Genel Kurulu 2021/96 E. , 2022/500 K.).
  • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
  • TCK 103. Madde

Sanıkla mağdurenin aynı mahallede oturdukları, olay günü sanığın . Gıda isimli … yerinde alışveriş yapmak için bulunduğu esnada mağdurenin de aynı … yerine geldiği, ilgili … yeri kamera kaydı incelemesine göre; sanığın, mağdureyi her iki eliyle yüzünün iki yanından tutarak durdurduğu ve alnından öpüp sarıldığı, sarılma devam ederken sol eliyle mağdurenin sırtına hafif şekilde dokunduğu, sağ eliyle yüzünü sever şekilde okşayarak mağdurenin başını göğsüne yasladığı, bu sırada … yeri sahibi tanık …‘nun ilgilenmekte olduğu kasadan ayrılarak market dışarısına çıktığı, sanığın sağ eliyle, mağdurenin çenesinin altından tutup dudağından bir kez öptüğü, daha sonra mağdurenin sol göğsünü tutarak aşağı ve yukarı doğru salladığı, çene altını tekrar sağ eliyle tutarak mağdurenin başını kendisine çevirdiği, yanağı ile dudağının birleştiği noktadan tekrar öptüğü ve tekrar mağdurenin sol göğsünü tutarak çocuğu aşağı doğru salladığı anlaşılan olayda;Sanığın eylemlerinin kendi içerisinde süreklilik göstermeyen kesintili, kısa süreli ve devamı bulunmayan nitelikte olması, belli bir yoğunluğa ulaşmayan sarılma eylemlerini gerçekleştirmesi ve eylemlerin gerçekleştiği yerin diğer insanların da bulunduğu bir … yeri olması nedeniyle sanığın eylemlerini uzun süre devam ettirmesinin hayatın olağan akışına uygun bulunmaması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanığın eylemlerinin TCK’nın 103. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında kalan sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu 2021/96 E. , 2022/500 K.).

Sanığın ilk önce mağdurenin cinsel bölgesine dokunup bu durumu bir müddet devam ettirmesi, ardından mağdurenin elini tutarak kendi cinsel organına dokundurması ve daha sonra mağdureyi yanağından öpmesi şeklindeki eyleminin ani nitelikte olduğu ve kesiklik gösterdiği sonucuna varılmasının mümkün olmadığı göz önüne alındığında, sanığın mağdureye yönelik cinsel organına dokunarak söz konusu durumu bir müddet sürdürme, devamında kendi cinsel organına mağdurenin elini dokundurma ve yanağından öpme şeklindeki devamlılık arz eden eylemlerinin, sarkıntılık boyutunu aşan ve çocuğun basit cinsel istismarı yoğunluğuna ulaşan davranışlar olduğu kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu 2021/139 E. , 2023/306 K.).

  • (Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/11426 E. , 2024/782 K.)
  • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
  • TCK 103. Madde

Mağdurun aşamalardaki beyanları, tanık anlatımları, savunma ile tüm dosya içeriği nazara alındığında; sanığın eylemini şehir içi ulaşım aracı içerisinde gerçekleştirdiği ve müsnet suçun işlendiği yerin Kanun maddesinde tarif edilen “İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamlar” dan olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında belirlenen temel cezanın 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi ile artırılması suretiyle sonuç cezanın fazla tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur (Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/11426 E. , 2024/782 K.)

“Vicdani kanaatin oluşmasında en zor karar verilen ceza davaları tanık, ek delil, olmayan sanıkla mağdurun yüz yüze olduğu zamanda oluşan suçlara ilişkin olanlardır. Bu suçlarda öncelikli deliller beyanlar olduğundan vicdani kanıya ulaşmak için sanık beyanlarındaki çelişkiler, aksak noktalar, olay ifade görüntüsünün eksikliği, mağdurenin veya mağdurun beyanlarındaki iddiasının olaya uygunluğu, çelişkisi olup olmadığı, sanık ile arasında husumet olup olmadığı, iftira atmayı gerektiren bir anlaşmazlık ihtimalleri değerlendirilerek vicdani kanıya ulaşılır”. (14. Ceza Dairesi’nin21.10.2019 tarihli, 2016/7761 E. ve 2019/11837 K. sayılı kararı)

  • (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/8304 Esas, 2019/8392 Karar)
  • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
  • TCK 103. Madde

Olay tarihinde suça sürüklenen çocuk ile on beş yaşını tamamlamayan mağdur cinsel olarak yakınlaşmış ve sevişmiştir. Suça sürüklenen çocuk, sevişme sonrasında organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismarda bulunduğu iddia edilerek mağdur tarafından şikayetçi olunmuştur. … Devlet Hastanesi’nde görevli adli tıp uzmanları tarafından rapor düzenlenmiş ve cinsel muayenede mağdurda yırtık olmadığı, bakire olduğu bulgusu tespit edilmiştir.

… Üniversitesi … Tıp Fakültesi Hastanesi sağlık kurulunca heyet raporu düzenlenmiş ve raporda erişkin bir erkeğin penis ile aynı hacim ve sertlikle bakireliğin gideceği belirtilmiştir.

Sanık hakkında ağır ceza mahkemesinde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, yerel mahkemenin kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Yargıtay tarafından incelenen dosyada, öncelikle suça sürüklenen çocuk hakkında kanun gereği hüküm kurulmadan önce son sözünün sorulması gerektiği, son söz sorulmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Üniversite tarafından alınan rapor ve devlet hastanesinden alınan rapor ile cinsel istismar eyleminin organ sokmak suretiyle gerçekleştirildiği hususunda cezalandırılmasına yeter bulgu olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle de kesin, inandırıcı delil olmadan kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur. Sanık hakkında basit cinsel istismar suçundan mahkumiyet kararı verilmesinin doğru olacağı belirtilerek mahkemenin kararına karşılık oy birliği ile bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/8304 Esas, 2019/8392 Karar)

  • (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/8637 Esas, 2019/8311 Karar)
  • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
  • TCK 103. Madde

“Sanık hakkında asliye ceza mahkemesi tarafından çocuğun basit cinsel istismarı suçundan ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beraat kararı verilmiş, ilk derece mahkemesinin kararına karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Sanık, suçun işlendiği tarihte gübre taşımak bahanesiyle mağduru tarlaya götürmüştür. Sanık, mağduru tarla yakınında bulunan boş havuza götürmüş ve havuzda mağdurun kollarından tutarak pantolon ve külotunu indirmiştir. Ardından sanık kendi pantolonun indirmiş ve mağdurun arkasında geçerek cinsel organını mağdurun kalçasına sürttürmüştür. Sanığın yaklaşık iki üç dakika kadar eylemi sürmüş ve olay yerine tanıklar gelince eylemini bırakmıştır

Yargıtay, suçun işlendiği tarihten sonra 6545 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiğini ve cinsel istismar suçuna ilişkin değişiklikler yapıldığını belirtmiştir. Bu nedenle sanık hakkında yeni kanuna göre cezalandırılması gerekirken sanık hakkında beraat kararı verilmesi hukuka uygun bulunmamıştır. Sanık hakkında verilen beraat kararına karşılık bozma kararı verilmiştir.” (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/8637 Esas, 2019/8311 Karar)

  • (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/9285 Esas, 2019/8336 Karar)
  • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
  • TCK 103. Madde

“Sanık, mağdura özel bölgesini göstermiş, ancak cinsel organını mağdurun ağzına soktuğuna dair beyanda bulunmamıştır. Fakat mahkemede tanıklık eden kişi, mağdurun sanığın cinsel organını yalarken gördüğüne dair beyanda bulunmuştur.

Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesine bozma talebiyle başvuruda bulunulmuştur. İstinaf, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme karşılık esastan ret kararı, nitelikli cinsel istismar suçuna ilişkin kurulan hükmün kaldırılmasına karar verilerek mahkumiyet kararı verilmiştir.

Yargıtay dosya incelemesinde, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde yer alan ve suç vasfını belirleyen deliller ile dosya içeriğinin çelişmesi nedeniyle kurulan mahkumiyet kararını hukuka uygun bulmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kabul edilerek hükmün kaldırılması ve sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismar suçundan mahkumiyetine dair kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiş, dosya Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili dairesine gönderilmiştir.”(Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/9285 Esas, 2019/8336 Karar)

  • (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/7295 Esas, 2019/368 Karar)
  • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
  • TCK 103. Madde

Suçun işlendiği tarihte sanık, mağduru yatak odasında sıkıştırmış ve mağdurun omuzlarından tuttuktan sonra kısa süreliğine bacaklarının arasına almıştır. Sanık, mağdurun itiraz etmesinden sonra mağduru bırakmıştır.

Çocuğun basit cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında mahkumiyet kararı kurulmuş, karara karşılık istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusuna esastan ret kararı verilmiştir.

Yargıtay, sanığın eyleminin sarkıntılık düzeyinde kaldığını gözetmiş ve ilk derece mahkemesinin hükümde suç vasfının yanıldığını belirtmiştir. Bu nedenle mahkemenin kararına karşılık olarak bozma kararı verilmesi gerekirken istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru bulunmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesinin esastan reddine ilişkin hükmüne karşılık bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/7295 Esas, 2019/368 Karar)

Mağdurun aşamalardaki beyanları, savunma, doktor raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında suça sürüklenen çocuğun, olay tarihinde evde yalnız oldukları sırada çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemine yönelik başladığı icrai hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde mağdurun aşılabilir mukavemeti dışında ciddi bir engel neden olmaksızın kendiliğinden eylemine son verdiği anlaşılmakla, mevcut h…yle eylemin 5237 sayılı TCK’nın 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan karar verilmesi, bozma nedenidir. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi- Karar: 2021/513).

  • (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar : 2020/1666).
  • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
  • TCK 103. Madde

Mağdurenin aşamalardaki beyanları ile tüm dosya içeriğine göre olay günü hizmetli odasına gelen mağdure …‘i kucaklamak isteyen sanığın, mağdurenin iteklemesi sonucu kucaklayamaması şeklinde gerçekleşen eylemde, onun aşılabilir mukavemeti dışında eylemini tamamlamasına engel harici bir neden bulunmaksızın cinsel istismar eyleminden 5237 sayılı TCK’nın 36. maddesi kapsamında gönüllü olarak vazgeçtiği anlaşıldığından, mevcut haliyle eylemin vazgeçme öncesi geldiği aşama itibarıyla çocuğun cinsel istismarına teşebbüs suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar : 2020/1666).

  • (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/7093 Esas, 2019/263 Karar)
  • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
  • TCK 103. Madde

On beş yaşından küçük olan mağdur birden çok kez annesi tarafından para veya ilaç almak için eczaneye gönderilmiştir. Bunun yanında sanığın talebi üzerine de annesi tarafından dosya zımbalamaya yardım edilmesi için mağduru eczaneye gönderilmesi için talepte bulunulmuştur. Sanık, mağduru eczanenin arka odasında mağdur ile cinsel ilişkiye girmiştir.

Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ağır ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yargılama yapılmıştır. Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Ağır ceza mahkemesi tarafından verilen karara karşılık istinaf yoluna başvurulmuş, istinaf mahkemesinde istinaf başvurusu kabul edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat ile beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti kararı verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karara karşılık temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Yargıtay, dosya incelemesinde, mağduru arka odaya sanığın götürmesi eylemini zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği gözetilmiştir. Bu nedenle istinaf mahkemesinin sanığı cezalandırma yerine beraati şeklinde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde sanığa verilen cezanın eksik olarak tayin edildiği belirlenmiştir. Katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükme karşılık bozma kararı verilmiştir. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/7093 Esas, 2019/263 Karar)

  • (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar : 2019/11294).
  • Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
  • TCK 103. Madde

Mağdurenin aşamalardaki çelişkili anlatımları, savunma, tanık beyanı ile doktor raporu nazara alındığında, 2016 yılı yaz aylarında on dört yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, duygusal ilişki yaşadığı sanığın çalıştığı kasap dükkanına gitmesinin ardından arka kısımda sanığın herhangi bir zorlama olmaksızın cinsel organını ağzına soktuğu mağdurenin iş yerinden ayrıldığı ve bir süre sonra sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında buluştuğu mağdureyi kendi evine götürüp vajinal yoldan cinsel ilişkiye girdiği tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen neden olmaksızn mağdurenin yaşı itibarıyla hukuken geçersiz rızasına istinaden işlendiği ve işyerinde gerçekleşen cinsel istismar olayında ise sanığın, mağdureyi eylemle sınırlı süreyle alıkoymasından dolayı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı nazara alınarak 5237 sayılı TCK’nın 103/2, 43/1, 109/1,3-f,5. maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken, 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi, kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 04.10.2018 gün ve 2018/1885 Esas, 2018/1641 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar : 2019/11294).

  • İLETİŞİMİNİZ HALİNDE ANTORYUM HUKUK BÜROSU ve CEZA AVUKATI ÇALIŞANLARI OLARAK CEZA DOSYALARINIZDA; SORUŞTURMA AŞAMASINDAN MAHKEME SÜRECİNE KADAR HER AŞAMADA SİZİ TEMSİL ETMEYE VE HUKUKİ DESTEK ve DANIŞMANLIK HİZMETİ SUNMAYA HAZIRIZ. ANTORYUM HUKUK BÜROSU OLARAK AVUKAT-MÜVEKKİL ARASINDA KURULAN VEKALET İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYOR, VEKİLLE DUYULAN GÜVENİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ.
  • DETAYLI BİLGİ İÇİN İLETİŞİM:☎️ 0534-419-19-91
Antoryum
Hukuk
Ceza hukuku konusunda uzman ve tecrübeli avukatlarımızla her zaman adaletin yanındayız.
top
Bize Danışın
WhatsApp
WHAT WE'RE THINKING
Insights
Valuable insights that empower your decision-making,
Case Studies
Inspiring examples of financial tailored solutions.
Media Mentions
Recognizing our expertise and client success.
Stay ahead in a rapidly changing world

Our monthly insights for strategic business perspectives.

FINANCIAL
Investment planning
Tailored investment strategies to help clients grow their wealth.
Retirement planning
Comprehensive plans designed to secure a comfortable future.
Education planning
Guidance on saving and investing for educational expenses.
WEALTH
Portfolio management
Active management to optimize returns while managing risk.
Asset allocation
Maximize growth potential via asset diversification.
Risk management
Managing financial risks with insurance and other measures.
TAX
Tax planning
Optimize tax through services like deductions and strategies.
Estate planning
Effective estate planning for taxes and wealth transfer.
Wealth preservation
Preserve wealth for future while reducing taxes.
FEATURED
Adapting to
the digital era
Ara