- (YARGITAY 14. Ceza Dairesi, Esas No: 2011/160, Karar No : 2011/4647)
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
“…Mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları, ablası olan tanık Güler’in mağdurenin anlatımına atfen beyanının mağdurenin anlatımları ile tamamen çelişkili bulunması, inkara yönelik savunma ve tüm dosya içeriği karşısında; mağdurenin sanıkla tanıştığı gün ve sonrasında birlikte çeşitli yerlere giderek cinsel ilişkide bulunması eylemlerinin zora dayalı olduğuna dair kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilerek, eylemlerin rızaen olduğunun kabulü ile mağdurenin olay tarihinde 18 yaşı içinde olduğu cihetle sanığın kaçırıp alıkoyma eyleminin suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nunda suç oluşturmadığı, rızaen cinsel ilişki eyleminin de 5237 sayılı TCK.nun 104/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması..”(YARGITAY 14. Ceza Dairesi, Esas No: 2011/160, Karar No : 2011/4647)

- (Yargıtay 9.Ceza Dairesi 2021/24901 E. , 2022/1624 K.)
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
“…Cinsel saldırı eyleminin işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süreyle mağdurun iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması nedeniyle mağdurun hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği nazara alındığında, dosya kapsamına uygun kabule göre mağdurenin cebir, tehdit veya hile olmaksızın sanık ile birlikte gittiği yerde cinsel saldırı eyleminin gerçekleşip, bunun dışında sanığın ayrıca hürriyeti kısıtlayan başka bir hareketin bulunmaması nedeniyle bu suçun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi…” (Yargıtay 9.Ceza Dairesi 2021/24901 E. , 2022/1624 K.)
- (14. Ceza Dairesi’nin 14.10.2014 tarihli, 2014/4874 E. ve 2014/10967 K. sayılı karar)
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
‘Cinsel istismar suçları ahlaki açıdan da taşıdığı özellik nedeniyle gizliliğe daha ağırlık verilerek işlenmekte bu haliyle kanıt elde etme sorununu da beraberinde getirmektedir. Bu özelliği nedeniyle genel olarak olayın kolluğa intikal zamanı, biçimi, mağdur beyanından başka doğrudan delil yok ise beyanların somut ve uyumlu olması, CMK. 236. maddesinin gözönüne alınması, bu beyanların yan delillerle desteklenmesi gibi hususlara dikkat edilmektedir. Bu ilkeler, suça öngörülen yaptırım miktarının yüksekliği göz önüne alınarak titizlikle uygulanmayı gerektirmektedir”. (14. Ceza Dairesi’nin 14.10.2014 tarihli, 2014/4874 E. ve 2014/10967 K. sayılı karar)

- (14. Ceza Dairesi’nin 02.04.2019 tarihli, 2018/7784 E. ve 2019/8658 K. sayılı karar)
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin aşamalarda değişen çelişkili ve ayrıntı içermeyen yan delille desteklenmeyen beyanları, sanığın suçu inkara yönelik istikrarlı savunmaları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanık savunmasının aksine atılı suçu işlediği hususunda cezalandırılmasına …her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği(…)” hususu bozma sebebi sayılmış, mağdurun kendi içerisinde çelişen beyanlarının ayrıntı içermekten uzak olduğu, olayın gerçekleştiği yer, zaman ve mekanın ayrıntılarıyla açıklanmadığı durumda, mağdurun beyanlarının güvenilir delil olma vasfını yitireceği belirtilmiştir. (14. Ceza Dairesi’nin 02.04.2019 tarihli, 2018/7784 E. ve 2019/8658 K. sayılı karar)
- (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2015/7956 ).
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
Mağdure S.’in “artık şu işi bitirelim” diyerek bana dokunmaya kalktı, ancak dokunamadı, ittirmeme rağmen boğazımdan öpmeye kalktı,… Beni dövmeye kalktı, daha sonra bana dokunmaksızın “tamam daha sonra yapacağım, şimdi yapmayacağım, eğer buraya kan akmazsa annen senin adını çıkarır, ne olursa olsun biz seninle evleneceğiz, evlendikten sonra yapacağım bunu dedi” şeklindeki beyanı ve dosya kapsamına göre TCK’nın 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü uyarınca mevcut haliyle sanığın eyleminin anılan Kanunun 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2015/7956 ).
- (Yargıtay 14.Ceza Dairesi -Karar: 2014/7382).
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
Sanığın, eşinin 3 yıl önce ölmesi nedeniyle kayınpederi ve kayınvalidesi ile birlikte kalan köylüsü mağdureyi olaydan önce telefondan arayarak kendisiyle birlikte olmak istediğini söylediği, olay günü mağdurenin ahırda hayvanlara yem verdiği sırada sanığın buraya girip elinde bulunan tabancayı göstererek mağdureye “benimle olacaksın” diyerek saldırıp boğazına sarıldığı, tokatlayıp yere yatırdığı, mağdurenin göğüslerine ve kalçalarını ellediği, mağdurenin yerdeyken bağırıp direndiği ve bu sırada sanığın parmağını da ısırdığı, bunun üzerine sanığın olay yerinden kaçma eyleminin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs (tecavüz suçuna teşebbüs) aşamasında kaldığı anlaşılmakla atılı bu suçtan mahkumiyeti yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek eylemin basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14.Ceza Dairesi -Karar: 2014/7382).

- (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2015/10073).
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı (tecavüz) suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Mağdurenin suç tarihinde sanığın kullandığı araca binmesine ilişkin yargılama aşamasındaki çelişkili beyanları, savunma ile mağdurenin sanığın aracına doğru gittiğine ilişkin kamera görüntüleri dikkate alındığında, olay günü mağdurenin anne ve babasının Ankara’ya gitmek üzere evden ayrılmasından sonra evde kardeşi ve komşusu olan tanık F… ile birlikte kalan mağdurenin sanığın kullandığı cep telefonu hattını çaldırmasının ardından sanığın da kendisini araması üzerine telefonda görüşmeye başladığı, sanığın yüz yüze görüşmek isteyip kullandığı araçla evin önüne gelmesi nedeniyle mağdurenin evde bulunanlardan habersiz sanığın yanına gidip konuşmak amacıyla araca rızasıyla bindiği, birlikte Yalvaç ilçe merkezine doğru gittikleri, sonrasında sanığın aracı durdurup mağdure ile arka koltuğa geçerek bir süre konuştuktan sonra nitelikli cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, olayın gelişim süreci, mağdurenin savcılık evresinde alınan beyanında araca bindikten sonra sanığın aracı kilitlediğini ve açmak istemesine rağmen kilitli olması nedeniyle kapıyı açamadığını belirtmesine rağmen olay yeri raporunda aracın kilitlendikten sonra sağ ön yolcu koltuğunun bulunduğu yerden açılabileceğinin tespit edilmesi yine mağdurenin aşamalarda sanığın kendisini aracın içine sokarken ve soktuktan sonra bağırmadığını beyan etmesi ve sanığın aracı durduktan sonra araçtan hiç çıkmadan mağduru arka koltuğa ittirerek geçirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması hususları göz önüne alındığında atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı nazara alınarak beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2015/10073).
- (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2015/11015).
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
Oluş ve kabule göre, suç tarihinde, sanığın akrabalık ilişkisi bulunan mağdure ile evinde oturduğu sırada evden ayrılmak için ayağa kalkmasının ardından kendisini yolcu etmek için ayağa kalkan mağdurenin omuzlarından bastırıp koltuğa oturmasını sağladıktan sonra üzerine eğilerek öpmeye çalışması eyleminin, basit cinsel saldırı suçunun tamamlanmış halini oluşturduğu kabul edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık Ayhan’ın, misafir olarak bulunduğu evden ayrılacağı sırada, kendisini yolcu etmek amacıyla ayağa kalkan mağdurenin omuzlarından bastırarak koltuğa oturtmak suretiyle mağdurenin vücut dokunulmazlığını ihlal etmiş ise de, dosya kapsamına göre bu eylemin cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olmadığı anlaşıldığından basit cinsel saldırı suçunu oluşturmadığı, ancak sanığın bundan sonra mağdurenin üzerine eğilerek öpmeye çalıştığı sırada henüz vücut dokunulmazlığını ihlal etmeden mağdurenin bağırarak karşı koyması nedeniyle tamamlayamadığı eylemini ise cinsel arzuları tatmin amacına yönelik gerçekleştirdiğinden, basit cinsel saldırı suçuna teşebbüsten mahkûmiyetine karar verilmesi yerine yazılı şekilde anılan suçun tamamlanmış halinden hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2015/11015).
- (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar:2014/2208).
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
Nüfus kaydında 1.8.1987 doğumlu olup, nüfusa 11.1.1989 tarihinde tescil olunan mağdurenin yaşına yapılan itiraz sebebiyle İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulunca verilen 16.11.2009 tarihi rapora göre mağdurenin suç tarihi itibarıyla yaşının tespitinin tıbben mümkün olmadığının bildirilmesi karşısında, mağdurenin gerçek yaşının belirlenmesi noktasında babası sanık A.’den sorulup ve bu hususta bilgisi bulunan tanıklarda araştırılıp dinlendikten sonra, mağdurenin gerçek yaşı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve tespiti gerekir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar:2014/2208).

- (14. Ceza Dairesi tarafından 2016/7646 E. ve 2020/4928 K. say)
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
Mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın, olay günü mağdurenin omzuna elini koyarak, göğüsleri ile bacaklarına dokunması şeklindeki eylemleri değerlendirildiğinde nitelikli cinsel saldırı suçunun icrai hareketleri başlamadığı gibi bu hususta sanığın sözlü beyanla niyetini ortaya koymasının da atılı suçun icrai hareketlerinin başladığını göstermeyeceği ve o ana kadar gerçekleşen eylemin ise 5237 sayılı TCK’nın 102/1, 3-d. maddelerinde düzenlenen cinsel saldırı suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten hüküm kurulması kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden,… (14. Ceza Dairesi tarafından 2016/7646 E. ve 2020/4928 K. say)
- (14. Ceza Dairesi’nin 2016/6824 E. ve 2019/11694 K. sayılı karar)
- Cinsel Saldırı Suçu
- TCK 102. Madde
Suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Katılanın aşamalardaki ifadeleri, savunma ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, olay günü suça sürüklenen çocuğun, evine girip yatak odasına götürerek yatağa attığı katılanın karşı koyması üzerine onun aşılabilir mukavemeti dışında başkaca harici engel neden olmaksızın eylemine son vererek evden ayrılması şeklinde gerçekleşen olayda suça sürüklenen çocuğun organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunmaya yönelik icrai hareketinin bulunmaması karşısında mevcut haliyle eylemin basit cinsel saldırı suçunu oluşturup, katılanın da şikayetinden vazgeçtiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden.. (14. Ceza Dairesi’nin 2016/6824 E. ve 2019/11694 K. sayılı karar)

- İLETİŞİMİNİZ HALİNDE ANTORYUM HUKUK BÜROSU ve CEZA AVUKATI ÇALIŞANLARI OLARAK CEZA DOSYALARINIZDA; SORUŞTURMA AŞAMASINDAN MAHKEME SÜRECİNE KADAR HER AŞAMADA SİZİ TEMSİL ETMEYE VE HUKUKİ DESTEK ve DANIŞMANLIK HİZMETİ SUNMAYA HAZIRIZ. ANTORYUM HUKUK BÜROSU OLARAK AVUKAT-MÜVEKKİL ARASINDA KURULAN VEKALET İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYOR, VEKİLLE DUYULAN GÜVENİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ.
- DETAYLI BİLGİ İÇİN İLETİŞİM:☎️ 0534-419-19-91