Antoryum Hukuk

RÜŞVET SUÇU ve CEZASI (TCK 252 – 254. Madde)

  1. GENEL AÇIKLAMALAR ve KORUNAN HUKUKSAL YARAR:

Rüşvet suçu ve cezası, Türk Ceza Kanunu’muzun Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler’ kenar başlıklı dördüncü kısmın; Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar’ kenar başlıklı birinci bölümünde ‘Zimmet, İrtikap, Nüfuz Ticareti, Görevi Kötüye Kullanma, Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması, Kamu Görevlisinin Ticareti, Kamu Görevinin Terki veya Yapılmaması, Kişilerin Malları Üzerinde Usulsüz Tasarruf, Kamu Görevinin Usulsüz Olarak Üstlenilmesi, Özel İşaret ve Kıyafetleri Usulsüz kullanma, Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma’ suçları ile birlikte düzenlenmiştir.

Rüşvet suçunun cezası nedir? Rüşvet suçunun cezası, dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıdır.

Rüşvet suçu ile korunan hukuksal yararın, devlet faaliyetlerinin objektifliğine yönelik kamunun güveni olduğu söylenebilir. Diğer taraftan devlet faaliyetlerini yerine getiren kamu personellerinin satın alınamayacağına ilişkin kamunun var olan güveni korunmaktadır. Kamu personelinin ve bunun sonucu olarak kamu hizmetinin satın alınamayacağı ilkesi toplumun tüm katmanlarını eşitlik ilkesi esasları çerçevesinde yakından ilgilendirmektedir.

  • SUÇUN MADDİ UNSURLARI (Fail, Mağdur, Fiil, Netice, Nedensellik Bağı)  
  • Fail ve Mağdur:  

Rüşvet suçu, iki failli bir suçtur. Suçun bir tarafını, rüşveti alan pozisyonunda bulunan kamu görevlisi ile kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın rüşvet suçu maddesinin sekizinci fıkrasında düzenlenen kişiler oluştururken diğer tarafını ise rüşvet verme konumundaki herhangi bir kimse oluşturur.  Kimlerin kamu görevlisi olarak kabul edileceğini ve de maddenin sekizinci fıkrasını ayrı ayrı inceleyelim.

Rüşvet suçu,  kamu görevlisi tarafından işlenebilen fail bakımından özgü nitelikte bir suçtur. ‘Kamu görevlisi’ terimi TCK 6. Maddede tanımlanmıştır.

Tanımlar – Madde 6/ c bendi :

c) Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi

 Bu bakımdan kamusal faaliyetin yürütülmesine sürekli veya süresiz olması fark etmeksizin atama veya seçilme yolu ile ya da diğer herhangi bir yol ile katılan kişiler kamu görevlisidirler ve bu kişiler rüşvet suçunun faili olabilirler. Esasında kamu görevlisi olmayan ancak özel kanunlarında ‘kamu görevlisi’ gibi sorumlu olacağı yazılı olan kişiler de Türk Ceza Kanunu bakımından kamu görevlisi olarak kabul edilecektirler. Rüşvet alan kişinin yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde verilecek ceza arttırılacaktır.

Rüşvet suçunun sekizinci fıkrası gereği, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler, kooperatifler, halka açık anonim şirketler adına hareket eden kişilere, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de rüşvet suçu oluşacaktır.

  • Fiil, Netice, Nedensellik Bağı:

Rüşvet Suçu – Madde 252:

(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

(7) Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

(8) Bu madde hükümleri;

a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,

b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler,

c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar,

d) Kamu yararına çalışan dernekler,

e) Kooperatifler,

f) Halka açık anonim şirketler,

adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır.

(9) Bu madde hükümleri;

a) Yabancı bir devlette seçilmiş veya atanmış olan kamu görevlilerine,

b) Uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde ya da yabancı devlet mahkemelerinde görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere,

c) Uluslararası veya uluslarüstü parlamento üyelerine,

d) Kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancı bir ülke için kamusal bir faaliyet yürüten kişilere,

e) Bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemlere,

f) Uluslararası bir anlaşmaya dayalı olarak kurulan uluslararası veya uluslarüstüörgütlerin görevlilerine veya temsilcilerine,

görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması ya da uluslararası ticari işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazası amacıyla; doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de uygulanır.

(10) Dokuzuncu fıkra kapsamına giren rüşvet suçunun yurt dışında yabancı tarafından işlenmekle birlikte;

a) Türkiye’nin,

b) Türkiye’deki bir kamu kurumunun,

c) Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin,

d) Türk vatandaşının,

tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılması veya yapılmaması için işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulundukları takdirde, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır.

Rüşvet suçu nedir? Rüşvet suçu, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye yarar sağlanması veya en azından menfaat sağlama vaadinde bulunulması üzerinde anlaşılması ile oluşur.

Rüşvet suçundan söz edebilmek için, kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye bir yarar sağlanmış veya bu konuda bir anlaşmaya varılmış olması yani yarar sağlanacağının vaad veya taahhüt edilmiş olması gerekir. Rüşvet suçu sonucunda failin veya bir başkasının sağlamış olduğu ‘yarar’ deyiminden, bu kişilerin ekonomik, hukuksal veya durumlarında iyileşme sonucunu doğuran her türlü edim anlaşılmalıdır. Örneğin herhangi bir malın bedelinde indirim yapılmak suretiyle failin pasifinin artmasının engellenmesi şeklinde olabileceği gibi nakdi bir miktar parayı uhdesine geçirme şeklinde aktifinin artmasının sağlanması şeklinde de olabilir. Kamu görevlisine, görevi gereği yapması gereken bir işi yaptırmak veya yaptırmamak maksadı ile olmayan genel geçer hediyeleşmeler rüşvet suçunu oluşturmayacaktır. Aynı şekilde bir işinin görülmesinin ardından kamu görevlisine verilen hediyelerde de rüşvet suçu oluşmayacaktır zira iş zaten olağan akışında görülmüştür. Böyle durumlarda ilgili kamu görevlisi bakımından disiplin cezası söz konusu olabilir.

Rüşvet suçunun, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye yarar sağlanması veya en azından menfaat sağlama vaadinde bulunulması üzerinde anlaşılması ile oluşacağından bahsetmiştik. Bu bakımdan rüşvet suçunun; ‘’kamu görevlisinin görev alanına giren yapılması veya yapılmaması gereken bir işin bulunması’’, ‘’rüşvet alma-verme anlaşması yapılması’’ veya ‘’menfaatin sağlanması veya rüşvet konusunda anlaşmaya varılması’’ şeklinde üç önemli unsuru vardır.

  1. Kamu Görevlisinin Görev Alanına Giren Yapılması veya Yapılmaması Gereken Bir İşin Bulunması:

Kamu görevlisinin görev alanına giren yapılması veya yapılmaması gereken işin belirli bir iş olması gerekmektedir. Yani belirli ve özel bir iş için değil; örneğin vatandaşın, köyüne atanan jandarma veya köy öğretmeni gözünde olan tanınırlığını sağlamak veya arttırmak maksadıyla sağladığı genel maksatlı yararlar rüşvet suçunu oluşturmayacaktır.

Yapılması veya yapılmaması gereken bir işin, kamu görevlisinin görev alanına girip girmediğinin belirlenmesi bakımından, bu kamu görevlisinin görev ve yetkilerinin düzenlendiği hükümlere bakılması gerekmektedir. Eğer kamu görevlisi, görevi dolayısıyla öğrendiği bilgi, beceri ve yeteneklerini kamunu hizmeti haricindeki özel nitelikteki iş ve işlemlerinde kullanması halinde rüşvet suçu oluşmayacaktır.

Rüşvet suçu ve irtikap suçu arasındaki fark nedir? Rüşvet suçu vatandaş ile kamu görevlisi arasında hür iradeleri ile bir yarar sağlanması anlaşması iken; irtikap suçunda, kamu görevlisince icbar suretiyle vatandaşın iradesi sakatlandıktan sonra sağlanan bir yarar söz konusudur.  Bu bakımdan rüşvet suçunda hem vatandaş hem kamu görevlisi cezalandırılırken, irtikap suçunda kusur yeteneği olmayan vatandaş cezalandırılmazken kamu görevlisi cezalandırılmaktadır.

  • Rüşvet Alma-Verme Anlaşması Yapılması:

Kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için doğrudan veya aracılar vasıtası ile karşılıklı ve hür iradelerine dayanan karşılıklı bir anlaşmanın varlığı halinde rüşvet suçu oluşacaktır.

Söz konusu olan anlaşmanın, kamu görevlisinin görevinin gereklerine uygun veya aykırı hareket etmesi maksadıyla yapılmasının rüşvet suçunun oluşması bakımından bir önemi yoktur. Tarafların gayrimeşru bir zeminde buluşma bilincine sahip olmaları yeterlidir.

Rüşvet suçu bakımından aranan anlaşmanın açıkça ortaya konmuş olmasına veya yazılı bir anlaşma olmasına gerek yoktur. Vatandaş veya kamu görevlisinin dışa yansıyan davranışları, bir anlaşmanın var olduğunu açıkça gösteriyor ise rüşvet suçu tamamlanmış kabul edilebilir.

  • Menfaatin Sağlanması veya Rüşvet Konusunda Anlaşmaya Varılması:

Sağlanan veya üzerinde anlaşmaya varılan yararın mutlaka, kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması konusunda ulaşılan bir anlaşmanın sonucunda gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İş bittikten sonra sağlanan yarar, rüşvet suçunu oluşturmayacaktır.

Rüşvet suçunun oluşması bakımından önemli olan husus, yararın sağlanmış olması değil; yarar sağlanacağı konusunda rüşvet alan ve verenin anlaşmış olmasıdır. Eğer daha önceden yapılan bir rüşvet anlaşmasına dayanarak bir iş gördürülmüş ancak vaatte bulunulan yararın hiçbir zaman sağlanmış olmaması halinde de rüşvet suçu tamamlanmış kabul edilir. Aynı şekilde kamu görevlisinin bir işi hiç veya gereği gibi yapmaması halinde de daha önceden yapılan bir rüşvet anlaşmasının var olması durumunda rüşvet suçu oluşacaktır.

Rüşvet suçunun oluşması bakımından sağlanan veya vaat edilen yararın mutlaka kamu görevlisine verilmiş olmasına gerek yoktur. Kamu görevlisinin göstereceği bir kişiye sağlanan yarar bakımından da rüşvet suçu oluşacaktır.

  • SUÇUN MANEVİ UNSURLARI (Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir)  
  • Kast, Olası Kast, Bilinçli Taksir, Taksir:

Rüşvet suçu, ancak kasten işlenebilen bir suç tipidir. Vatandaş ve kamu görevlisi, yararın sağlanması veya vaatte bulunulmasını; kamu görevlisinin, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması anlaşmasının bir ürünü olduğunu bilmesi gerekmektedir.

SUÇUN ÖZELLİK ARZ EDEN DİĞER HUSUSLARI (Teşebbüs, İçtima, İştirak)

  • Hukuka Uygunluk Sebepleri, Teşebbüs, İçtima, İştirak:  

Rüşvet suçu; kamu görevlisine, nezaket gereği olarak yapılan düşük değerdeki ikramlardan dolayı oluşmaz. Zira bu hallerde hukuka aykırılık unsuru oluşmamaktadır.

Rüşvet suçu; kamu görevlisinin, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayacağı hususunda vatandaş ile anlaşma yapması ile tamamlanır. Söz konusu anlaşma gereğince kamu görevlisine veya göstereceği başka kimseye vaadin sağlanması anında ise suç sona erer.

Rüşvet suçunda, kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

Rüşvet anlaşması yapıldıktan sonra kişinin vazgeçmesi halinde TCK 36. Maddedeki gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanamayacaktır. Zira zaten rüşvet anlaşmasının yapılması ile rüşvet suçu tamamlanmış olmaktadır. Kişi, rüşvet suçu tamamlandıktan sonra her ne kadar gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanamazsa da etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilecektir.

Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak rüşvet suçundan cezalandırılır.

Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak rüşvet suçundan cezalandırılır.

  • RÜŞVET SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK HALİ (TCK 254. Madde)

Etkin pişmanlık – Madde 254:

(1) Rüşvet alan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce durumu yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.

(2) Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz.

(3) Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.

(4) Bu madde hükümleri, yabancı kamu görevlilerine rüşvet veren kişilere uygulanmaz.

TCK 253. Maddenin 1. Fıkrası rüşvet alma, TCK 253. Maddenin 2. Fıkrası rüşvet verme ve TCK 253. Maddenin 3. Fıkrası ise rüşvet suçuna iştirak bakımından etkin pişmanlık hükümlerine yer vermektedir. Her üç fıkrada düzenlenen her üç durumda da pişmanlık sonucunda, durumun resmi makamlarca öğrenilmesinden evvel rüşvet suçunun bu makamlara bildirilmesi cezasızlık hali olarak düzenlenmiştir

Rüşvet alan kişi, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara pişmanlık duyarak aynen teslim etmesi halinde; rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin ise durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde haklarında cezaya hükmolunmaz. Ayrıca, rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin yarar henüz kendisine sağlanmadan ve durumun resmi makamlarca öğrenilmesinden önce yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.

Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz. Buna göre rüşvete aracılık eden kişiler veya rüşvet suçu sonucunda lehine yarar sağlanan üçüncü kişiler durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde cezalandırılmayacaktırlar.

  • RÜŞVET SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
  • (5. CD. 23.03.2006, 1978/2266)
  • Rüşvet Suçu
  • TCK 252 – 254. Madde

“Sanığın kaçak olarak kişilerin ülkeye girişine göz yumulması karşılığında görevlilere para teklifinin, memurlarca kabul edilmemesi şeklindeki oluşu karşısında, taraflar arasında rüşvet anlaşmasının gerçekleşmemesi nedeniyle 5237 Sayılı Yasanın 252. maddesine göre rüşvete teşebbüs vasfında bulunduğu ve lehe olan yasanın belirlenmesinde buna göre değerlendirme yapılması gerektiği dikkate alınmalıdır.” (5. CD. 23.03.2006, 1978/2266)

  • (CGK. 04.05.1987, 600/245)
  • Rüşvet Suçu
  • TCK 252 – 254. Madde

“Rüşvet suçunda, rüşvet alan da, rüşvet veren de gayrimeşru zemin içerisindedirler. Memurun, memuriyetine ait belirli işlerde, iş sahibi tarafından sağlanan veya sağlanması vaad edilen menfaat karşılığı, görevin ifası hususunda anlaşmaya varmalarıyla rüşvet suçu tüm ögeleriyle oluşmuş olur. Olayda sanık N. menfaat karşılığı görev dışı davranmak hususunda müştekiyle anlaşmaya varmış değildir. Aksine, mevzuat gereği veraset ilamı getirmediği takdirde işinin yapılmasına imkan olmadığını, müştekiye açıklıkla söylemiştir. Müteakip işlerin takibi için görevi gereği kendisine başvuran müştekiden menfaat sağlamaya çalışması görevi kötüye kullanmak niteliğinde olduğu ve sanık İ’nin kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi yasaya aykırıdır.” (CGK. 04.05.1987, 600/245)

  • ” (5. CD. 07.12.2006, 270/9994)
  • Rüşvet Suçu
  • TCK 252 – 254. Madde

“Sanığın yönetimindeki öğrenci servisi otobüsü ile seyrederken, trafik denetimi yapan müşteki tarafından durdurularak, aracın koltuk sigortasının yaptırılmadığının tespiti ile kısa zamanda yaptırmasını söyleyip evrakları iade etmesine müteakip, sanığın müşteki jandarma görevlisine belli bir işin yapılması veya yapılmamasına yönelik istemi olmaksızın yemek yemeleri için 20 lira vermesi fiilinin rüşvet suçunu oluşturmaz.” ” (5. CD. 07.12.2006, 270/9994)

  • Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/5752 E. , 2021/1315 K
  • Rüşvet Suçu
  • TCK 252 – 254. Madde

Rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, CMK’nın 260/1 ve 3628 sayılı Yasanın 18. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından açılan kamu davalarına CMK’nın 237/2. maddesi hükmü uyarınca katılmasına, incelemenin suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığının sanık … hakkında rüşvet alma suçundan kurulan beraat hükmüne, O yer C.Savcısı ve katılan Hazine vekilinin ise her iki sanık hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildi. (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/5752 E. , 2021/1315 K)

  • İLETİŞİMİNİZ HALİNDE ANTORYUM HUKUK BÜROSU ve CEZA AVUKATI ÇALIŞANLARI OLARAK CEZA DOSYALARINIZDA; SORUŞTURMA AŞAMASINDAN MAHKEME SÜRECİNE KADAR HER AŞAMADA SİZİ TEMSİL ETMEYE VE HUKUKİ DESTEK ve DANIŞMANLIK HİZMETİ SUNMAYA HAZIRIZ. ANTORYUM HUKUK BÜROSU OLARAK AVUKAT-MÜVEKKİL ARASINDA KURULAN VEKALET İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYOR, VEKİLLE DUYULAN GÜVENİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ.
  • DETAYLI BİLGİ İÇİN İLETİŞİM:☎️ 0534-419-19-91
Antoryum
Hukuk
Ceza hukuku konusunda uzman ve tecrübeli avukatlarımızla her zaman adaletin yanındayız.
top
Bize Danışın
WhatsApp
WHAT WE'RE THINKING
Insights
Valuable insights that empower your decision-making,
Case Studies
Inspiring examples of financial tailored solutions.
Media Mentions
Recognizing our expertise and client success.
Stay ahead in a rapidly changing world

Our monthly insights for strategic business perspectives.

FINANCIAL
Investment planning
Tailored investment strategies to help clients grow their wealth.
Retirement planning
Comprehensive plans designed to secure a comfortable future.
Education planning
Guidance on saving and investing for educational expenses.
WEALTH
Portfolio management
Active management to optimize returns while managing risk.
Asset allocation
Maximize growth potential via asset diversification.
Risk management
Managing financial risks with insurance and other measures.
TAX
Tax planning
Optimize tax through services like deductions and strategies.
Estate planning
Effective estate planning for taxes and wealth transfer.
Wealth preservation
Preserve wealth for future while reducing taxes.
FEATURED
Adapting to
the digital era
Ara