- SÖZLEŞMELERDE İRADE SAKATLIĞI HALLEDİRİ NELERDİR?
Sözleşmelerde irade sakatlığı (irade bozukluğu), bir tarafın sözleşmeyi serbest iradesiyle değil, dışsal veya içsel baskılar altında yapması durumudur. Türk Borçlar Kanunu’na (TBK) göre, irade sakatlığı halleri üç ana başlık altında toplanır:
1. Hata (Yanılma) – TBK m.30-36
Bir kimsenin sözleşme yaparken gerçek durumu bilmemesi veya yanlış bilmesi durumudur. Ancak her hata sözleşmeyi geçersiz kılmaz; sözleşmenin esaslı unsurlarına ilişkin olması gerekir.
Esaslı hatalar:
- Sözleşmenin niteliğinde hata (örneğin, bağış yerine satış yapıldığını sanmak)
- Tarafın kimliğinde veya niteliğinde hata
- Konuda veya konuya ait temel özelliklerde hata
Örnek: Bir kişi tablonun orijinal olduğunu sanarak yüksek fiyata satın alır, ama tablo sahte çıkar.
2. Hile (Aldatma) – TBK m.36
Bir taraf, diğer tarafı kasten yanlış yönlendirerek onun sözleşme yapmasına neden olursa, hile durumu ortaya çıkar.
- Hilenin sözleşme kurulmasında etkili olması gerekir.
- Hileye başvuran kişi sözleşmeyi karşı tarafın iptal edebilme hakkına neden olur.
- Hile sadece sözleşmenin karşı tarafından değil, üçüncü kişiden de gelebilir.
Örnek: Arabanın kazasız olduğu yalanıyla satılması, oysa geçmişte ağır kazası olması.
3. İkrah (Korkutma / Zorlama) – TBK m.37-39
Bir tarafın korkutularak veya tehdit edilerek sözleşmeyi yapmaya zorlanmasıdır. Bu durumda kişi, gerçek iradesine aykırı olarak sözleşmeyi kabul eder.
- Tehditin ciddi ve gerçekleşebilir olması gerekir.
- Korkutulan kişinin ya da yakınlarının kişi, mal veya şerefine yönelik olmalıdır.
- Sözleşmeye bu nedenle katlanan kişi sözleşmeyi iptal edebilir.
Örnek: Bir kişinin ailesine zarar verileceği tehdidiyle evini devretmesi.
Sonuç:
Sözleşmelerde irade sakatlığına dayanan bir sözleşme iptal edilebilir niteliktedir. Taraf, bu sakatlığı öğrendikten sonra 1 yıl içinde sözleşmeyi iptal etmelidir (TBK m.39). Bu süre hak düşürücü süredir.

- YANILMA SEBEBİYLE SÖZLEMEDE İRADE SAKATLIĞI NEDİR?
Yanılma (Hata) nedeniyle sözleşmede irade sakatlığı, bir kimsenin sözleşmeyi yaparken gerçek durumu bilmemesi veya yanlış bilmesi sonucunda iradesinin sakatlanması ve bu sebeple sözleşmenin hatalı bir iradeyle kurulması halidir.
Bu durum, Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.30-36 arasında düzenlenmiştir.
🧠 Yanılmanın Tanımı (TBK m.30):
Bir kişi, bir sözleşmeyi yaparken:
- Sözleşmenin niteliği, içeriği, karşı tarafın kimliği veya sözleşme konusu hakkında yanılıyorsa, ve
- Bu yanılma esaslı ise,
sözleşme onun açısından bağlayıcılığını yitirir; kişi sözleşmeyi iptal edebilir.
⚖️ Yanılmanın Geçerli Olabilmesi İçin Şartlar:
1. Esaslı Yanılma Olmalı
TBK m.31’e göre aşağıdaki yanılmalar esaslıdır:
- Sözleşmenin niteliğinde yanılma
(Örneğin: Bağış yaptığını sanarken aslında satış sözleşmesi yapması) - Sözleşmenin konusuna ilişkin yanılma
(Örneğin: Satın alınan ürünün orijinal olduğunu sanmak ama sahte çıkması) - Karşı tarafın kimliğinde yanılma
(Özellikle kişinin kimliğinin sözleşme için önemli olduğu durumlarda) - Konuya ilişkin niteliklerde yanılma
(Bir taşınmazı denize sıfır sanarak satın almak, ama denize uzak çıkması)
2. Yanılma, sözleşmenin kurulmasında etkili olmalı
Kişi, eğer gerçeği bilseydi sözleşmeyi yapmayacak ya da farklı şartlarla yapacak olmalı.
🔄 Yanılmanın Sonuçları:
- Yanılan kişi, sözleşmenin iptalini isteyebilir.
- Ancak bu hak, yanılmayı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde kullanılmalıdır (TBK m.39).
- Sözleşmenin iptaliyle taraflar birbirlerine verdiklerini geri verirler.
❗️ Yanılma ile İlgili Önemli Notlar:
- Basit hesap hataları, sadece düzeltilir; iptal nedeni sayılmaz.
- Eğer karşı taraf, yanılmayı biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, bu da sözleşmenin iptaline neden olur.
🧾 Örnek:
Ali, bir tabloyu orijinal bir sanat eseri zannederek yüksek bedelle satın alır. Ancak daha sonra tablonun kopya olduğu ortaya çıkar. Bu durumda Ali, konunun niteliği hakkında esaslı bir yanılma içinde olduğundan sözleşmeyi yanılma sebebiyle iptal edebilir.

- HİLE SEBEBİYLE SÖZLEMEDE İRADE SAKATLIĞI NEDİR?
Hile sebebiyle sözleşmede irade sakatlığı, bir tarafın diğer tarafı aldatarak, yani gerçek dışı bilgi vererek ya da bilerek gerçeği gizleyerek, onu sözleşme yapmaya yönlendirmesi durumudur. Bu durumda aldatılan kişi, sözleşmeyi gerçek ve serbest iradesiyle yapmamış sayılır.
⚖️ Hilenin Tanımı – Türk Borçlar Kanunu m.36:
“Taraflardan biri, sözleşmenin kurulması sırasında diğer tarafı hile ile aldatmış ise, aldatılan kişi sözleşmeyle bağlı olmaz.”
🧩 Hilenin Unsurları:
1. Aldatma fiili olmalı
Bu, karşı tarafı yanıltmak için kasıtlı olarak:
- Yalan bilgi verilmesi,
- Önemli bir bilginin saklanması,
- Gerçeğin çarpıtılması,
- Gerçeğin öğrenilmesini engelleme şeklinde olabilir.
2. Kasıt (bilerek yanıltma) olmalı
Hile yapan kişi, karşı tarafı bilerek ve isteyerek aldatmış olmalıdır. Yani bu bir hata değil, kasten yapılan bir davranıştır.
3. Aldatma, sözleşmenin yapılmasına sebep olmuş olmalı
Eğer aldatılan kişi bu hile olmasaydı sözleşmeyi yapmayacak veya farklı şekilde yapacaktıysa, bu unsur gerçekleşmiş sayılır.
🧾 Örnek:
Bir kişi arabasını satarken “bu araç hiç kaza yapmadı” der; ancak araç geçmişte ağır hasar almıştır ve bu durum bilinçli olarak gizlenmiştir. Alıcı bu bilgiye güvenerek aracı satın alır. Bu durumda hileli davranış vardır ve alıcı sözleşmeyi iptal edebilir.
⏱️ Sonuçları ve Süre:
- Hile nedeniyle sözleşmeyi yapan taraf, sözleşmeyi iptal edebilir.
- Bu hak, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde kullanılmalıdır (TBK m.39).
- Sözleşme iptal edilirse taraflar, verdiklerini geri verir.
- Hile, sadece sözleşmenin taraflarından değil, üçüncü kişilerden de gelebilir.
💡 Hile ile İlgili Ek Bilgiler:
- Hilenin varlığı ispat yükü, sözleşmeyi iptal eden kişiye aittir.
- Hile varsa, irade sakatlanmış kabul edilir ve yapılan sözleşme iptal edilebilir.

- KORKUTMA SEBEBİYLE SÖZLEMEDE İRADE SAKATLIĞI NEDİR?
Korkutma (ikrah) sebebiyle sözleşmede irade sakatlığı, bir kişinin, kendisinin veya yakınlarının hayatı, sağlığı, onuru ya da mal varlığına yönelik ciddi ve haksız bir tehdit sonucu, korkuya kapılarak sözleşme yapması durumudur. Bu durumda kişi, özgür iradesiyle hareket etmediği için sözleşme geçici olarak geçersizdir; iptal edilebilir.
📘 Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.37-39’a Göre İkrah (Korkutma):
TBK m.37:
“Bir sözleşme, taraflardan birinin veya yakınlarının kişiliğine, namusuna veya mal varlığına yönelik haksız ve derhal gerçekleşebilecek ciddi bir tehlike ile korkutularak yapılmışsa, korkutulan kişi bu sözleşmeyle bağlı değildir.”
⚖️ İkrahın (Korkutmanın) Şartları:
1. Ciddi ve derhal gerçekleşebilir bir tehdit olmalı
- Tehdit, mağduru korkutacak ağırlıkta olmalıdır.
- Tehditin gerçek olması gerekmez, inandırıcı olması yeterlidir.
2. Haksız olmalı
- Hukuka aykırı bir şekilde yapılmalıdır.
(Örneğin: “Bu evi bana satmazsan sana zarar veririm.”)
3. Kişi, korku yüzünden sözleşme yapmış olmalı
- Korkutulan kişi, bu korku nedeniyle sözleşmeye rıza göstermişse, ikrah vardır.
🧾 Örnek:
Bir kişi, “Eğer arabayı bana satmazsan kardeşine zarar veririm” tehdidiyle sözleşmeye zorlanırsa, burada korkutma vardır. Bu kişi, özgür iradesiyle değil, korkudan dolayı sözleşme yaptığı için, sözleşmeyi iptal edebilir.
⏱️ Sonuçları ve Süre:
- Korkutulan kişi, sözleşmeyi iptal ederek geçersiz kılabilir.
- Bu iptal hakkı, korkunun ve durumun öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılmalıdır (TBK m.39).
- Sözleşme iptal edilirse, taraflar verdiklerini geri alır.
❗️ Dikkat Edilecek Noktalar:
- Tehdidin kaynağı sadece sözleşmenin karşı tarafı olmak zorunda değildir; üçüncü kişiler de olabilir.
- Tehdit mal varlığına, cana, şerefe ya da yakınlara yönelik olabilir.
- Korkutmanın etkili olup olmadığı somut olayın özelliklerine göre değerlendirilir.

- İRADE SAKATLIĞI HALİNDE SÖZLEŞME NE KADAR SÜRE İÇERİSİNDE İPTAL EDİLMELİDİR?
İrade sakatlığı (yanılma, hile, ikrah) hallerinde yapılan bir sözleşme, Türk Borçlar Kanunu’na göre iptal edilebilir. Ancak bu iptal hakkı süreye tabidir ve süresi içinde kullanılmazsa hak düşer.
⏳ İptal Süresi – Türk Borçlar Kanunu m.39
📌 1 Yıllık Hak Düşürücü Süre:
TBK m.39:
“İrade bozukluğu nedeniyle sözleşmenin iptal edilebilmesi için, iptal hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl içinde kullanılmalıdır.”
🗓️ Sürenin Başlangıcı Duruma Göre Değişir:
✅ Yanılma (Hata):
- Yanılma hâli öğrenildiği anda süre başlar.
Örneğin: Tablonun sahte olduğunu öğrendiği gün.
✅ Hile (Aldatma):
- Hilenin varlığı öğrenildiği anda süre başlar.
Örneğin: Aracın kazalı olduğunu gizlediği sonradan fark edilirse, o gün süre başlar.
✅ İkrah (Korkutma):
- Korkutma ortadan kalktığı anda süre başlar.
Örneğin: Tehdit sona erdiğinde (kişinin özgürce hareket edebildiği an).
🔚 1 Yıllık Süre Neden Önemlidir?
- Hak düşürücü süre olduğu için:
- Mahkeme bu süre geçtiyse, resen (kendiliğinden) dikkate alır.
- Taraflar ileri sürmese bile hâkim, iptal talebini reddeder.
📘 Ek Bilgi:
İptal beyanı, karşı tarafa açıkça yapılmalıdır. Yazılı şekilde yapılması ispat kolaylığı açısından önerilir.
📍Kısaca Özet:
İrade Sakatlığı Türü | Süre Ne Zaman Başlar? | Süre Ne Kadar? |
Yanılma | Yanılma öğrenildiğinde | 1 yıl |
Hile | Hile öğrenildiğinde | 1 yıl |
Korkutma (ikrah) | Tehdit sona erdiğinde | 1 yıl |

- ANTORYUM HUKUK BÜROSU OLARAK HUKUKİ TÜM UYUŞMAZLIKLARINIZDA YANINIZDA OLMAK İSTİYORUZ. MÜVEKKİL ve AVUKAT ARASINDA KURULAN VEKALET İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYORUZ. ☎️ 05344191991